Murat Ağabeyimiz bu macerasında bu sefer diğer kitaplara nazaran -ki 9 kitap- ilk defa esir olarak başlıyor. Biraz da komik bir başlangıç. Gölge, Cellat derken Murat’ı esir tutan adamın kafasının karışmasıyla yapılan konuşma sahneleri bir an bana birini hatırlatınca ikisinin komedisi de bir hoş geldi gözüme tabi.
Tanınmış bir sanayici olan Nedim Aslan’ın ölümüyle başlar hikayemiz. Evvelce ölenleri de göz önüne almak lazım tabi. Yatında ölü bulunan Profesör İhsan Ersoy, Doktor Sermet Özver, Fabrikatör Kohen Albukrek ve Profesör Mehmet Şükrani ki görüldüğü gibi hiçbiri ‘Sıradan’ insanlar (bu tabir de her ne manadaysa artık) değiller. Bunların ortak noktaları ise ‘Mason’ olmaları diyebiliriz.
Muhteşem bir kovalamaca ve hafiyelik sonrası günün üçüncü ve son kitabını da bitirerek sizlere veda ediyoruz. Gözlerimden uyku akıyor resmen. Yarın haftanın son iş günü, şimdiden mutlu tatiller ve iyi geceler diliyorum. Allah’a emanet olun. Keyifli okumalar..