Tarihe, İkinci Kılıçarslan olarak geçen bu büyük Sultan'ın altı çizilecek başarıları şunlardı:
Büyük bir Bizans ordusunu yenerek, Anadolu'ya Türklerin yerleşmesini garantiye aldı. Miryokefalon'da İkinci Malazgirt Savaşı'nı kazandı.
Anadolu'da birliği büyük ölçüde sağladı.
Küçük beyliklerin çoğunu devletine kattı.
Almanları yenerek, Kudüs savunmasına çok büyük katkıda bulundu.
Konya'yı, bir ticaret ve kültür merkezine dönüştürdü. Toprakta özelleştirme yerine, ikta sistemini kurdu. Bu sistemi Osmanlılar geliştirdi. Yüzlerce yıl başarıyla uyguladı.
Ünlü İngiliz Kralı Arslan Yürekli Rişar, öfkeden kuduruyor, komutanlarına emir üstüne emir yağdırıyor ama hiçbiri para etmiyordu. Selahaddin, ne yapıp edip kendilerini alt ediyordu.
İngiliz Kralı'nın bağırıp çağırmalarına dayanamayan Fransız Kralı ile bazı soylular, Akka'yı terk edip gitmişlerdi.
Şöyle düşünüyordu İngiliz Kralı:
"Atlı ise en iyi atlılar bizde. İri İngiliz atlarına sahibiz. Arap atları bizim atlar karşısında eşek gibi duruyor." Askerlerimizin çoğu zırhlı... Selahaddin'in askerleri ise yarı çıplak, çoğu yalınayak... Öyleyken bir çarpışmada üç kişi bizden ölürse, bir kişi onlardan ölüyor."
"Adam şimşek gibi; bir orada görünüyor, bir burada... Ya birkaç tane Selahaddin var ya da bu adam hiç uyumuyor...
"Biz kaleye saldırıyoruz, o bize saldırıyor. Saldırı mı yapıyoruz, savunma mı yapıyoruz belli değil
Sayfa 86 - Maviçatı Y. /SelahaddinEyyubi Kudüs'ü fethederken;Kitabı okudu
Sultan, elleri arkasında, renk renk güllerin, çiçeklerin arasında gezinirken, şunları düşündü:
"Biz, Anadolu Selçukluları olarak, Haçlılardan çok çektik. Sözde amaçları, Müslüman Arapların elindeki Kudüs'ü Araplardan geri almaktı. Kudüs, kendileri için kutsal bir kentti. Peygamberleri Hazreti İsa burada çarmıha gerilmiş, buradan gökyüzüne yükselmişti."
"Oysa gerçek amaçları bu değil. Avrupa, büyük bir yoksulluk ve cehalet içinde yüzüyor. İnsanlar, üç kuruş için, bir parça et, bir lokma ekmek için birbirlerini boğazlıyor."