21. Yüzyılda Beyin
Steven Rose21. Yüzyılda Beyin Gönderileri
21. Yüzyılda Beyin kitaplarını, 21. Yüzyılda Beyin sözleri ve alıntılarını, 21. Yüzyılda Beyin yazarlarını, 21. Yüzyılda Beyin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Böyle düzenlemeler , 'at kaçtıktan sonra ahırın kapısını kapamanın' ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Sayfa 293Kitabı okudu
Doğal seçilimin işleyişi, bir uçağın yapısını uçuş halindeyken değiştirmeye benzer. Bu süreçte yeniden tasarlamaya ve baştan inşa etmeye yer yoktur.
"...belirli bir kültüre özgü incelikli farklılıklar gösteren gülümseyişler"
Sayfa 168Kitabı okudu
acı deneyimi, çeşitli beyin bölgelerini tehlikeyi ortadan kaldırmak üzere harekete geçiren bir araçtır. Wall'un tartışmasında belirttiği üzere, savaş alanında yaralanan bir askerin acıyı duymamasının nedeni tam da budur, çünkü bu koşullarda acı duymak hayatta kalabilme bakımından ters etki yapacaktır -ancak tehlike geçtiğinde ve diyelim ki bir hastane ortamının güvenli ortamına kavuşulduğunda acı duymaya izin verilir.
Cins (cinsiyetten farklı olarak) gebelikle birlikte başlar. Miras aldığımız yirmi üç çift kromozom çiftinden bir tanesine
bağlı olarak daha başlangıçta bazılarımız diğerlerimizden farklıdır. Kadın cinsi bir çift X kromozomuna, erkek cinsi ise bir tane X bir tane de Y kromozomuna sahiptir. Dolayısıyla daha
başlangıçta kadın ve erkek cinslerinin miras aldığı genetik desen farklılık göstermektedir.
Bütün canlı formlar için yaşam sürelerinin her anı, olan ( being) ve oluş ( becoming) arasındaki i lişki olarak geçer; olan şey
var oluşuyla eş zamanlı olarak kendini farklı bir şeye dönüştürür.
Duyu reseptörleri dış ortama yanıt verir ve efektör hücreler bunun üzerine eylemde bulunur; fakat çeşitli duyu reseptörlerinden gelen bilgiyi bütünleştirmek ve bu bilgiyi bir çıktı olarak izleyerek yönerge formunda belki de çok değişik efekrör hücrelere iletmek, haberleşme sağlayan bir hücre ağını gerektirmektedir. Bu hücreler, organizmanın eylem planının temel öğesi olan nöronlardır.
Daha şimdiden çocuklar yaşamlarının önemli bir bölümünü bilgisayarları başında oyun oynayarak ya da video izleyerek geçirmeye başlamış ve 'gerçek' dünyayla olan bağları önceki çocuk kuşaklarıyla karşılaştırılmayacak ölçüde zayıflamıştır. 'Gerçeğin katledilmesinden' söz eden Fransız filozofu Jean Baudrillard'ın tartıştığı üzere, gerçeğin içeriği artık kuşkulu bir hal almış ve sonu gelmez bilgisayar oyunlarını bir kenara koyarsak, 1991'deki Körfez Savaşı belki de hiç yaşanmamıştır.
ECT yönteminde, beyne ani bir elektrik şoku uygulanarak bütün haberleşme geçici olarak kesilirken, kimi hücreler ölür, yakın bellek silinir ve böylelikle, beyin makinesinin içine genellikle beceriksiz bir İngiliz anahtarı konulmuş olur. Uygulanmaya başlanıldığından bu yana, psikiyatrik hastalar üzerinde, özellikle depresyon sorunu yaşayanlarda kullanılması tartışmalı olmuştur. Hastaların depresyondan kurtulmasını sağladığı yönünde kimi istatistiksel veriler olmakla birlikte, uzun erimli izleme çalışmaları pek cesaret verici değildir. Her şey bir yana, terapötik hedefleri ne denli iyi niyetli olursa olsun, bir nörobilimci için, beyin gibi oldukça duyarlı işleyişi olan bir mekanizmaya böylesine şiddetli bir müdahale başlı başına bir kaygı kaynağı olmalıdır.
mutluluğu beynini kontrol etmede değil ilaçlarda arayan toplum
İlaçların çoğu yalnızca kısa bir süre için işe yaramakta, sonrasında ya dozajı artırmak ya da ilacı değiştirmek gerekmekte ve kimi insanlarda şiddetli ters reaksiyonlar görülmektedir. Harika ilaçlarla ilgili aldatmaca çok geçmeden ortaya çıkmakta. Şimdi SSRI'Iarın başına gelen budur, hastaların iyileşmesi hakımından bu ilaçların son kuşağının daha öncekilerden çok da farklı olmadığı ve hastaların en azından bir bölümünün bu ilaçlar nedeniyle daha da kötüye gittiği anlaşılmaktadır -bu, Barondes tarafından oldukça iyi açıklanmış olan bir konudur. 9. Bölüm'de Allan Roses'dan aktarmış olduğum kötümser sözlerin altında yatan tam da bu gerçektir. Buna karşılık, böylesi ilaçların tüketimindeki keskin artış eğilimi yavaşlamamış, yalnızca Birleşik Devletler'de, 1995 yılında altı milyar dolar olan yıllık satış miktarı 2003 yılına gelindiğinde yirmi üç milyar dolara ulaşmıştır.
Aspirin baş ağrısını ne kadar tedavi ediyorsa, Ritalin de ADHD'yi ancak o kadar tedavi edebilir. Yıkıcı davranışlara yol açan psişik sorunları maskelemek, anne babalara soluk alacak bir zaman aralığı ve öğretmenlerle çocuklar arasında yeni ve daha iyi bir ilişki için fırsat yaratır yaratmasına ama, olanak değerlendirilmediğinde kendimizi yeniden toplumu değil ama aklı düzene sokmaya çalışırken buluveririz.
Bıkmadan vurguladığım üzere, yaşlılık bir hastalık değil, yaşamın doğal evrelerinden biridir ve yaşlanmayı kabul etmeyen bir toplumun var oluş temelleri sorgulanmaya değer.