Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Salih Bozok, Muzaffer Kılıç, Cevat Abbas Gürer

30 Ağustos Hatıraları

Kolektif

30 Ağustos Hatıraları Quotes

You can find 30 Ağustos Hatıraları quotes, 30 Ağustos Hatıraları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Türk'ün hakiki halâs güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün şaşaasıyla tulû edecektir."
cerceveletip asin bu sozleri
Efendiler, kendilerine bir milletin talihi tevdi olunan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin hakikî ve kabili istihsâl menfaatları yolunda kullanmakla mükkellef olduklarını bir an hatırladan çıkarmamalıdırlar
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk!
"Türk'ün hakikî halâs güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün şaşaasiyla tulû edecektir."
Ertesi gün,sabahın erken saatlerinde Başkumandan Mustafa Kemal muharebe meydanını dolaşıyordu.Gördüğü manzaradan müteessir ve muztaripti. Binlerce düşman cesedi ve birbiri üstüne yığılmış yüzlerce topçu hayvanı,terk edilmiş toplar,cephaneler... Bu elim manzarayı bir müddet seyrettikten sonra: -Bu manzara insanlığı utandırabilir! dedi. Fakat meşru müdafaamız için buna mecbur olduk. Türkler başka milletlerin vatanında böyle bir harekete teşebbüs etmezler...
Sayfa 57 - CumhuriyetKitabı okudu
Güneş ufukta kaybolmak üzereydi.Eliyle muharebe sahasını göstererek. -Hacı Anesti 'Mağrur kumandan ! Neredesin? Gel, ordularını kurtar...diye bağırdı.
Sayfa 57 - CumhuriyetKitabı okudu
Ne güzel bir anı ...
Armutlu isminde bir köyden geçerken ora ahalisi askeri seyretmek için yol kenarına çıkmışlardı. Yanık bakraçları, kırık testileriyle de geçen askerlere su veriyorlardı. Bunların önünden geçerken, arabalara ve hayvanlara rastgeldiğimiz için yol vermek ve yolun açılmasını beklemek üzere otomobili durdurmuştuk. Gazi Paşa bir sigara yakmak üzere toz gözlüğünü gözünden kaldırdığı zaman köylüler yaşlıca bir adam, anî bir hareketle kalabalığın arasından ayrıldı. Otomobile yaklaştı. İhtiyar köylü bir müddet Gazi'nin yüzüne baktıktan sonra elini koynuna soktu ve çıkardığı kartpostalı avucu içinde saklayarak otomobilin basamağına bastı. İhtiyar bir karta, bir de paşanın yüzüne baktıktan sonra sağ elinin şahadet parmağını evvelâ karta sonra paşaya tevcih etti ve: - Bu sensin! diye bağırdı ve müteakıben köylülere döndü: - Arkadaşlar, Mustafa Kemal'dir! dedi. Bunu işiten köylüler, kadın, erkek ellerindeki testileri, bakraçları atarak her taraftan otomobile girdiler.Gözyaşları dökerek paşanın kalpağını, omuzunu öptüler, paşanın ayağındaki tozları sürme gibi gözlerine çekenler vardı. Köylünün elindeki kart kim bilir ne zamandan beri ve ne müşkülâtla sakladığı paşanın bir fotoğrafıydı. ..Motor işleyince mecburen ayrıldılar. Hareket ettik, fakat sesleri hâlâ bizimle beraber geliyordu: - Yaşa paşamız... Namusumuzu, hayatımızı kurtardın, hepimiz sana kurban olalım.”
Sayfa 96 - undefinedKitabı okudu
Reklam
Şimdi o yılda, bazan buğday, bazan da üzüm çuvalları üzerinde, ikişer saat kestirerek geçirdiğimiz geceleri hatırlıyorum. Hattâ bu saatlerden birisinde, üzerine uzandığı çuvalın deliğinden aldığı bir avuç üzümü ağzına atmadan evvel, koca Mustafa Kemal'in gülerek: "- Paşam, şu hayatın cilvesine bak, arslanlık edelim derken, farelere döndük: çuval deliğinden üzüm, çalıyoruz!..'' dediğini, o yolculuğumuzun en şirin nüktelerinden biri olarak hatırlarım... Fakat, inanın bana, ömrümde hiçbir başka yatağın rahatı, beni, o üzüm çuvalları üzerinde çekilen muzaffer uyku kadar mesut etmemiştir!..
Sayfa 33
Kanla yazıldı, kanla silinir...
"Bu sahada akan Türk kanları, bu semada pervaz eden şehit ruhları devlet ve Cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır. Burada esasını vâzettiğimiz ''Şehit Asker'' âbidesi işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, fedakâr ve kahraman Türk milletini temsil edecektir. Bu âbide, Türk vatanına göz dikeceklere Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, savletini, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır."
Çünkü efendiler, harp, muharebe, nihayet meydan muharabesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunu çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK
“Efendiler, asırlardan beri Türkiye'yi idare edenler çok şeyler düşünmüşlerdir; fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir: Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin duçar olduğu zararları ancak bir tarzda telâfi edebiliriz: O da artık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek. Ancak bu zihniyetle hareket ederek her türlü selâmet ve saadet hedeflerine vasıl olabiliriz.”
Sayfa 36 - CumhuriyetKitabı okudu
227 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.