40 Soruda Postmodern Edebiyat kitaplarını, 40 Soruda Postmodern Edebiyat sözleri ve alıntılarını, 40 Soruda Postmodern Edebiyat yazarlarını, 40 Soruda Postmodern Edebiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edebiyat çevresi kimi yüceltmek ve topluma güzel göstermek isterse , kim yazar olarak bir ülkede kitle tarafından tutulursa , ya da planlı ve sistematik olarak hangi yazar bir bilinçaltı kazısı ile halkın zihnine kazındırılmak istenirse otoriteyi temsil eden kişiler yine o otoritenin buyruğu doğrultusunda eserler verirler.
Güncel romanları takip edenlerin çoğu postmodernizm kelimesiyle karşılaşmıştır. Direkt olarak bu kelimeyle karşılaşmamış olsalar dahi bir yazarın oyununa gelmiş olma ihtimalleri çok yüksek. Örneğin günümüzde popüleritesi yüksek yazarımız Orhan Pamuk. Bu tarz yazarları ve eserlerini anlamak için önce bize kurdukları oyunları çözmeliyiz. Çünkü “oyun kurucu” yazar bizden donanımlı ve en az onun kadar kurnaz olmamızı bekliyor. Bunun içinde “postmodernizm” nedir güzelce öğrenmek gerek. 40 Soruda Postmodern Edebiyat kitabı da yalın bir anlatımla hazırlanmış bir başlangıç kitabı olabilir.
*Kitabın 51. sayfasında yer alan “edebiyat”, “edep” kelimesiyle bağlantılıdır ifadesi okuyucuyu yanıltmamalı. Yaygın bir galat olan “edebiyat” edep kökünden gelir ifadesi tamamıyla yanlıştır.
#kitapyorumum
#40sorudapostmodernedebiyat
Uzun zamandır " Postmodernizm nedir, ne değildir, modernizmde ilişkisi nedir? " gibi sorular kafamı kurcalıyordu. Sonunda kıymetli bi arkadaşım vasıtasıyla bu kitapla tanıştım. Kafamdaki tüm sorulara cevap verdiği gibi anlatım tarzıyla da oldukça etkileyici şahane bi kitap olduğunu gördüm.
Sanırım postmodernizme edebiyat bilinciyle yaklaşıp, kalıplara koymak istediğim için eksik kalıyordu bende. Oysa postmodernizm ; bireyi parçalayan, seçkinle avamı birleştiren, bilinçaltına yönelen, her bir değeri zıttıyla birlikte ele alarak üstün tarafı yok edip eşitleyen, bütün verilerin doğruluğunu sarsmak isteyen, sanat eserine herhangi bi işlev yüklemeyen, " Her şey mümkündür, neden olmasın ! " diyebilen , eskiyi yok saymadan yeni şeyler aramanın hazzına varan bir kavram.( Mesleki deformasyondan açıklayıcı anlatım yapmadan duramıyorum)
Sayfalar ilerledikçe metinlerarasılık, yapıbozum, pastiş gibi kelimeler de konuya eşlik edince bi "karnaval" a dönüşmüyor değil.
Sonuç itibariyle iyi ki okumuşum dediğim kitaplar listesine girdi. Mutlaka tavsiye ederim.
Postmodern metnin mesaj verme kaygısı yoktur. Daha ziyade oyunsu bir tutum sergilenir. Her metin eksik anlatı olarak kabul edildiğinden bilinçli olarak boşluklar bırakılır. Postmodern yazar, genellikle birçok yorum ve eklenti yapmaya uygun hatta okuyucuyu buna yönelten bir metni hedefler. Dolayısıyla kurgudaki nedensellik ilkesinin dışına çıkılabilir.
Kendini tüketen ve bir çıkış arayan modernizmin doğurduğu postmodernizm, babasına ütopya sunan bir evlat gibi algılanmıştır. Ancak dağ fare doğurmuş , karnavaleks bir tutumla tüm değerleri değersizleştiren bu modern ertesi evlat ütopya zannedilen bir distopyadan ibaret kalmıştır.
Üstkurmaca tekniği ile postmodernistler, yapısalcıların yok saydığı "yazarı" yeniden ön plana getirdiler. Üstkurmaca, üretilen edebi eserin konusunun bizzat kendisi olma durumudur. Üstkurmacada yazar sanki şunu haykırır: " Ben ölmedim, yaşıyorum; hem de nasıl yazdığımı görün."
Okuyan kişi bir süre evinden uzaklaşır. Ancak gönül huzuru ile eve döner. Geri dönüşünde hem ayrıldığı "ev" indeki yerinin durduğunu görür hem de yeni bir imkan bulmanın avantajını yaşar.