50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi

Metin Özbek

50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi Quotes

You can find 50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi quotes, 50 Soruda İnsanın Tarih Öncesi Evrimi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Kendiliğinden liderliği bırakmaz." Koltuk aşkı her yerde. :)
Şef, güçlü erkek babunlar arasında en gözü pek, en iri, hırçın ve kavgacı olandır. Tüm diğer erkek babunlar ondan çekinir ve aralarında daima belirli bir mesafe bırakırlar. Liderlik tahtına oturmak için erkek babunlar arasında bazen öldüresiye kavgalar olur. Zaten hiçbir şef kendiliğinden liderliği bırakmaz. Grup şefi sürüdeki en çekici dişilerle beraber olma hakkına sahiptir. Diğer erkek primatlar buna ses çıkarmaz. Şef, bir dişi babunla beraber olduğu sürece, aynı dişiye başka hiçbir erkek babun yaklaşma cesaretini gösteremez. Lider eğer bir erkek babundan hoşlanmıyorsa, onu sürüden atmak için her çareye başvurur.
Biz ne yapıyoruz? :D
Şempanzelerde genelde hoşgörü yaygındır. Aralarında çok sıcak ilişkiler kurarlar. Doğal ortamlarında bu iri primatlar birbirlerine zarar vermemeye aşırı özen gösterirler. Babunlarda olduğu gibi birbirlerine üstünlük kurma alışkanlıkları yoktur, iki şempanze birbirlerine kırgınsa, barışmak için bize oldukça yabancı gelen bir yola başvururlar; biri diğerinin cinsel organ bölgesine dokunur, başındaki veya gövdesindeki parazitleri ayıklar.
Reklam
Isının +40°C'ye ulaşması durumunda makaklar bilinçlerini yitirir, hatta ölürler. Primatların soğuğa karşı da dirençleri fazla değildir. İnsan dışındaki primatlarda deri altı yağ dokusu yok denecek kadar az gelişmiştir.
Daima bir değişim ve yenilikle işlemeye devam eden evrim sürecinin üç unsur üzerine temellendiğini görmekteyiz. Bunlar sırasıyla mutasyon, varyasyon (genetik çeşitlilik) ve doğal ayıklanmadır. Evrimin işleyişinde devreye giren bu üç temel faktörün ardışık bir düzen içinde işlediğini görürüz; bir başka deyişle mutasyon olmadan genetik çeşitlilik ortaya çıkmaz, genetik çeşitlilik olmadan da doğal ayıklanma süreci işlevini sürdüremez. O halde bu üç unsurdan birinin işlevselliği bir öncekinin var olmasına bağlıdır.
İnsanın biyolojik yönünü ön plana çıkardığımızda onu tanımlamakta pek zorlanmayız. Kültürel yönü ise oldukça karmaşık bir görünüm sergiler. Çok iyi tanıdığımızı sansak da, her zaman bilinmeyen, keşfedilmeyen bir yanı hep kalmıştır.
Dian Fossey
Şempanzelerin en yakın akrabası sayılan gorilleri Dian Fossey adlı bir kadın araştırmacı sayesinde daha iyi tanıdık. Yaklaşık 15 yıl boyunca Ruanda'nın dağlık yörelerinde gorillerin arasında, onlardan biriymiş gibi yaşamayı başaran Fossey çok ilginç gözlemlerde bulundu. Goriller gibi parmaklarının dışına basarak yürüdü. Yabani bitkileri ağzında çiğnedi. Tıpkı onlar gibi ağaca yuva yapıp geceyi geçirdi ya da göğsünü yumruklayarak onların davranışlarına ortak oldu. Gorillerin birbirlerine baktıklarını, yardım ettiklerini, yavrularını çok iyi koruduklarını ve son derece sevecen primatlar olduklarını yine bu sabırlı araştırmacının gözlemlerinden anlıyoruz. Sayıları giderek azalan goriller için verdiği mücadele yerel yetkililerin bazı çıkarlarına ters düştüğü için, ne yazık ki ormanda yalnız yaşayan Fossey'i, bir gece, uykusunda iken 1985 yılında öldürdüler. Bilim dünyası değerli bir araştırmacıyı, dağ gorilleri ise yakın dostlarını kaybetti.
Reklam
İnsan Maymundan mı Geldi?
İnsan ve şempanze, yeryüzünde aynı zaman dilimi içinde yaşamaktadır. Bu iki türün cinsleri olduğu gibi aileleri de farklıdır. Dolayısıyla "İnsan maymundan geldi" söylemi bilimsel açıdan hatalıdır. Paleontolojik veriler ve moleküler genetik kanıtlar bu tür saçmalıkların kesinlikle önünü tıkamıştır. Yanlışlık önce maymun sözcüğünün kullanılmasından kaynaklanmaktadır. İnsan ve şempanze primat takımının birer üyesidir. Bu takım içinde 50'ye yakın cins ve en az 200 de tür vardır ve bunların her biri, sahip oldukları bazı ortak biyolojik özelliklere rağmen, davranış, fizyolojik ve anatomik ayrıntılarıyla büyük bir çeşitlilik gösterir. Biz ise tüm bu çeşitliliği bir maymun sözcüğüyle kestirip atmışız. Darwin'i yanlış anlamamız da işte bu noktada başlıyor. İnsan ve şempanze hiçbir zaman aynı evrim çizgisi içinde olmadı ve insan şempanzeden evrimleşmedi. Bir başka deyişle spesifik anlamda şempanze insanın ata türü olmadı. Şempanzenin ve insanın dahil olduğu aileler aşağı yukarı yedi milyon yıldan bu yana bağımsız ve ayrışık evrim süreçleri izledi. Ortak atayı temsil eden türlerden bazıları evrim geçirerek şempanzeyi, diğer bazıları da insan ailesinin ilk cinslerini meydana getirdi. Ortaklığımız sadece üst aile düzeyinde, üçüncü zamanın miyosen zaman dilimi içinde sınırlı kaldı. Kısaca, şempanze insanın atası değil kuzenidir.
İnsansıların fizyolojik özellikleri iskelet sisteminden anlaşılamadığı için bu yönleriyle onları pek tanıyamıyoruz. Ailemizin bu ilk temsilcilerinde örneğin ilk adet görme yaşı kaçtı? Kadınların hamilelik süreleri ne kadardı? Kaç yaşında menopoza giriyorlardı? Menopoza girme yaşı eğer günümüzdeki gibiyse, ortalama 18-20 yaşlarında ölen insansılar belki de menopoz olayını yaşama fırsatı bulamıyordu.
Sınırsıza yakın bir potansiyel mevcut; peki bunu mümkün kılan ne olabilir? Gerçekten de anatomimizin bu sıradanlığına karşın, bizi tüm canlılar dünyasının biricik yaratığı yapan ayırt edici bir özelliğimiz var; beynimiz. Tabii her canlının bir beyni vardır, ama diğer canlıların beyni biz insanlarınkiyle boy ölçüşemeyecek kadar basit bir yapıdadır. Hayvanlar âleminde beyin korteksi (kabuğu) en gelişmiş tür insandır.
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.