O kadar dürüst, o kadar dobra birisiydi ki. Aklından ne geçiyorsa ağzından da o çıkardı. Arkasını yasladığı bir serveti de yoktu. Yine de lafını hiç esirgemez, dahası etrafındaki kişilere büyük bir ilgiyle ve saygıyla yaklaşırdı. Hepsi de şöyle düşünürdü: "Sonunda harika birisi olduğumun farkına varan bilge bir adam." Ama bu insanların arkadaşlıklarını denedikten ve bağnazlıklarını, sabit fikirliliklerini gördükten sonra arkadaşlığını keser, harika insanları kendi hallerine bırakırdı. Hiç kimseye müsamaha göstermeyen ve hiçbir şeyini paylaşmayan birisi. ... Ama en kötüsü her zaman karşısındakinin içini okuyabilen. ...bu adam her zaman biliyordu. Ruhunun dünyaya isyan ettiğini biliyordu.
Her bireyin canı kutsaldır. Hiç kimsenin bir insanın haklarını ihlal etmeye hakkı yoktur. Beni delirtecek kadar nefret ettiğim bir şey varsa o da zorbalıktır.