About Ab-ı Hayat

Ab-ı Hayat subject, statistics, prices and more here.

About

Edebiyatımızdaki sohbet geleneğinin bir tür devamı olarak, yazar, üstadının meclislerinde almış olduğu notları, okurlarıyla paylaşıyor. Modern zamanlarda yaşayan bir ârifin; bakış, görüş, duyuş ve anlayış biçimi, farklı kitaplarından tanıdığımız Ömer Faruk Dönmez'in kalemiyle, okuyucunun zihin dünyasına sunuluyor. Yitirdiğimiz hikmetin izinde yapılan bu esrarlı yolculuğun, muhatabın sadece zihninde değil, gönlünde de derin etkiler bırakacağını söylemek gerek. (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 12 hrs. 55 min.Page Number: 456Publication Date: March 2014Publisher: İz
ISBN: 9789753559966Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 71.0
Erkek% 29.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Ömer Faruk Dönmez
Ömer Faruk DönmezYazar · 16 books
1976 Adana doğumlu olan Ömer Faruk Dönmez, 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat bölümü mezunudur. On altı yaşındayken Türk Edebiyatı dergisinde ilk hikâyesi yayımlandı. Daha sonra Çınar, Ay Vakti, Atlılar, Huruç, Hece, Hece Öykü, Cafcaf, İhtiyar, Fayrap ve Müdahale dergilerinde yazdı. Evli ve iki çocuk sahibidir. Yazarın metinleri dil, anlatım ve kurguda kendine özgü nitelikler taşır. Türk hikâyesinde ironiyi başarıyla kullanan yazarlardandır. Hikâyelerini amaçtan ziyade araç olarak kullanan yazar, didaktik üslubu, metin ve dil üzerindeki hâkimiyetiyle toplumsal meselelere değinir. Modernizm, emperyalizm ve kapitalizmin içinde kaybolmuş insanın kendisini bulmasını sağlayan, bu amaçla okuru düşündüren ve okurun mantığını harekete geçiren bir anlatımı vardır. Modern hayatın garipsenmeyen alışkanlıklarına, insanoğlunun kabullenmişliklerine mizah yeteneğini kullanarak, aynı zamanda edebî bir dille dikkat çeker. Hamza karakteriyle modernleşmekte olan müslümanlara unuttuklarını veya görmezden geldiklerini hatırlatmaya çalışır. "Bir Yobazın Günlüğü" ile zihinleri meşgul eden "aydın, yobaz" gibi kavramları ve bu kavramların çağrışımlarını sorgulatır. Bu yönleriyle yazar, hikâyeyi romana tercih eder. "Tutuklu Kurbağa" hikâyesiyle kısa hikâyenin etkileyici ve vurucu bir anlatım gücüne sahip olduğunu gösterir. "Hamza" ve "Bir Yobazın Günlüğü"nü ise uzun hikâyeler olarak tanımlar.