‘’Sevgi türleri değişiktir. Kimi sevdiğinden öldürür, kimi bacağını keser. Kimi kıyamaz sevdiğine, kimi de kezzap attırıyor. Öyle işte.’’ Ölmeden 1 yıl önce söylediği bu cümleler aslında her şeyi açıklıyor. Onu çok sevdiğini,kıskandığını iddia eden adam müsveddesi taradından sırtından 6 kurşunla vurulmadan 1yıl önce.
Bergen aslında Belgin Sarılmışer bergen bir sahne adı. Annesi kızını büyük hayallerle umutlarla alıp gelmişti mersinden ankaraya. Hayali konservatuarı bitirip iyi yerlerde görmekti kızını. Ama hayat onu hep kötülerle karşılaştırdı. Sevgisinin kurbanı oldu hayatı boyunca. Hikaye aslında bizim için normalleştirilmiş, her gün duyduğumuz kadın cinayetlerinden biri. Hastalıklı bir hissin kurbanı Bergen. Ben sevgi diyemiyorum buna. Sırf kendi istediği gibi bir hayat yaşasın evinde otursun, kocası ne derse onu yapsın, kendi hayallerini unutsun, itaat etsin istenilen bergen istenileni yapmadığı için önce kezzap ile kör edilip yıllar sonra 6 kurşunla öldürülüyor. Bergen sevgisinin, merhametinin kurbanı. Bergen bu ülkedeki ne ilk nede son olmayacak kurbanlardan biri…