Açlık; Bu kitabı okurken kahramanımızın yoksulluğunu şu an içinde bulunduğumuz Türkiye şartlarına benzetmeden yapamadım . Ama bu kadar fakirliğe rağmen tanrıya olan inancını kaybetmediğini görünce gerçekten takdir edesim gelmedi de değil .Ne yazık ki o kadar yaşadığı olumsuzluklara rağmen günlerce aç kalması, karnını doyurabilmek için talaş bile kemirmesi bi türlü içinde bulunduğu yoksulluğu engelleyemiyor üstüne bide hastalanmasına sebep olmuştu . Çalışmak için iş araması ve her defasında tanrı onu lanetlemiş gibi başarısızlıkla sonuçlanması ,karnını doyurabilmek için bi kaç krona dünya kadar makaleler yazmaya çalışması kimi zaman başarıyor kimi zaman afallıyordu. Sürekli açlıkla başa çıkmaya çalışma , barınma sorunu ve bunun yanında toplumda yer edinmeye çalışması , yoksulluğunu gizlemeye , ahlak ve etik kurallarına uyarak hayatını idame etmeye mahküm bir karakter olarak devam etmeye çalışmaktadır. Etkileyici ve sürükleyici bir başyapıt..
Marcel Proust 'a göre; 'Kitapları kitaplara bağlı kalarak eleştirmek daha sağlıklı bir yöntemdir.' Lakin bugün yapacağım inceleme biraz daha farklı olacak. Ben Proust'cu eleştirme yönteminden ziyade 
Sainte - Beuve ' nün savunduğu eleştiriyi yapacağım. Sainte beuve' ye göre ise ' Bir kitabı, yazarın kişisel
