Ölüm döşeğinde veya son derece ağır bir yas sürecinde bile canlılığı deneyimleyebiliriz. Çünkü eğlenceli bir zamanda olduğu kadar, acı anında da yaşam vardır.
Mesela, hayat devam ettikçe vücudunuz değişir, düşünceleriniz değişir, duygularınız, rolleriniz değişir fakat bütün bu değişimleri fark eden ve gözlemleyen "sen" asla değişmez. Bütün yaşamın boyunca orada bulunan aynı "sen" olacaktır.
Çocuk olarak şimdiyi kolayca yaşayabiliriz ancak yetişkin hale geldikçe zihnimiz kontrolden çıkmış bir zaman makinesi haline gelir ve bizi sürekli geçmişe doğru geri çeker ya da geleceğe doğru ileri iter.