Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi

Mine Söğüt

Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi Gönderileri

Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi kitaplarını, Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi sözleri ve alıntılarını, Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi yazarlarını, Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayallerim, Alice'in Harikalar Diyarı'na geçişi gibi, bu kapıdan süzülüp bambaşka bir dünyanın rüzgârına kapılıyor: Vardım kırklar meclisine Gel beru ey can dediler İzzet ile selam verdim Gir işte meydan dediler. Hayalimde kapının girişindeki bu davetkâr mısraları üzerime alınıp hemen içeri dalıyorum. İç içe küçücük iki oda ve bir hol. Daha doğrusu bir merdiven arası. Konuklar geldiğinde üst üste konmuş paltolar ve şapkalarla yıkıldı yıkılacak gibi duracak olan bir tahta askılık. Bu askılığa sürünerek odalardan ilkine giriyorum.
Sayfa 73 - YKY yayınları Nisan 2018Kitabı okudu
Adalet ve Mehmet Ali. İlginç bir çift. Çevresindeki tüm ka­dınlardan farklı bir kişiliğe sahip olan Ada'nın kocası olmak o dönem kolay bir iş olmasa gerek. Çocukları yok. Kimilerine göre istemiyorlar, kimilerine gö­reyse olmuyor. Ada'nın karakteri, yaşam tarzı, deli fişekliği anne olmasına engel gibi. Ama hayvanlara düşkünlüğü, köpeği Zibidi'yi çocu­ğu gibi sevmesi belki de doyurulmamış bir annelik içgüdüsünün dışa vuran işaretleri.
Sayfa 38 - YKY yayınları Nisan 2018Kitabı okudu
Reklam
kadınların evlendikten sonra soyadlarının değişmesi ve hayatlarına bambaşka bir insan olarak, yepyeni bir kimlikle devam etmeleri insanı nasıl da çıkmaza sokuyor.
Sayfa 26 - YKY yayınları Nisan 2018Kitabı okudu
Üstelik çevresi fazla kalabalık olanların yalnızlığından kuşkulanmak gerekir mi..??
Sayfa 15 - YKY yayınları Nisan 2018Kitabı okudu
236 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Zamanında Tempo Dergisi okuyucusu olarak çıkardıkları son sayılarda Adalet Cimcoz'un kısa bir biyografisine denk gelip çok etkilenmiştim. Neden etkilendiğimi pek bende bilmiyorum açıkçası. Sanırım dobralığı ve dönemine göre sansasyonel bir kadın olması kendisini merak etmeme sebep olmuş olabilir. Sonrasında da bu kitaba rast gelip ekledim kütüphaneme. Sıra ancak geldi diyelim okumaya. Adalet Hanım hakkında ne öğrendim diye sorarsanız bu kitap sonrasında bile cevap veremem size. Bilinen tek somut bilgi kendisinin Türkiye'de ilk özel sanat galerisi Maya'yı açması. Bir de sanırım en çok merak ettiğim bir Sabahattin Ali hayranı olarak Sabahattin Ali'nin kaçak olarak kaçmasına yardım ettikleri zaman. Merakımı gideremediğimi söylemeliyim. Mine Söğüt elinde de kaynaklarının çok az olmasından da olabilir bu durum. Yazarda açıklıyor zaten. Kafamda canlanan Adalet Cimcoz'un karakteri, Aysel Gürel ile Truman Kapote'un birleşimi gibi... Yazara gelecek olursak Mine Söğüt'ten ikinci kitabım bu. Sanırım bir tek ben ısınamadım bu yazara Deli Kadın Hikayeleri' ni sevdiğim söylenemez ve bu biyografimsi denemede bunu pekiştirdi açıkçası
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi
Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi
Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi
Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü DenemesiMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 2018105 okunma
Üstelik çevresi fazla kalabalık olanların yalnızlığından kuşkulanmak gerekir ( mi) ?
Reklam
Ya insanlar Ada'yı görmek istedikleri gibi görüyorlar. Ya da Ada istediği insanın üzerinde istediği etkiyi bırakmakta çok usta.
Hayallerin en acımasız düşmanı gerçeklerdir ve birer birer ortaya çıktıkça hayalleri ezip geçerler...
Hayallerin en amansız düşmanı gerçeklerdir ve birer birer ortaya çıktıkça hayalleri acımasızca ezip geçerler...
Sevdiğimiz insan bizden ayrılırken içimize taptaze bir kaynak koyar da öyle gider. Göğsümüzde hep kaynayan bir şeydir bu, basamak basamak yükselir gelip boğazımın bir yerinde tıkanıp sıkışıverir sonra gözlerimizden aşağı sıcacık yaşlarla akar da akar. Durmadan devinen bu kaynak kendi kendini besler sanki, taştıkça boşalır, boşaldıkça yeni baştan dolar. İlk günler acımızdan yalnız o temizler bizi, zehrimize bir tat bir tatlılık katar, boşluğumuzun dondurucu soğuğuna biraz sıcaklık seprer ama o çeşmenin suyu gün geçtikçe azalır ve bakarsınız ki kuruyuvermiştir günün birinde. Yıkamaz, ısıtmaz olmuştur içimizde kavrulmuş bir kütük gibi dikilen yasımızı. İşte o gün boş laftır artık düşünmek, anmak, göz önüne getirmek. Atmaktan, unutmaktan başka bir çare kalmaz insana, çıkmazın karanlığında yitirmek istemiyorsa kendini. O değildir yaşatmak.
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.