Çıtır Çıtır Felsefe

Adalet ve Haksızlık

Brigitte Labbé

Adalet ve Haksızlık Gönderileri

Adalet ve Haksızlık kitaplarını, Adalet ve Haksızlık sözleri ve alıntılarını, Adalet ve Haksızlık yazarlarını, Adalet ve Haksızlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şubat ayında bunları okudum
Bir klasiğin neden klasik kabul edildiğini
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın Kamburu
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
’nin güldürebildğini de
Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
İyi bir kitap okumanın ne demek olduğunu
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Çıtır Çıtır Felsefe serisinin sadece kitaplarının değil sayfa kenarlarında da esprili karikatürlerin de çok iyi olduğunu
Adalet ve Haksızlık
Adalet ve Haksızlık
okuyunca gördüm. Ayrıca diğer okuduklarım
Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım
gazetelerde kendi çağına göre gayet ilerici, bugünden bakıldığında feminist bakış açısıyla çelişen yanları olsa da kadın erkek eşitsizliğine değinen
Levayih-i Hayat
Levayih-i Hayat
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
ile tanışma kitabım
Kuru Kız
Kuru Kız
💜📚
Öfke ona güç ve büyük bir savaş isteği verdi…. … Haksızlık öfke yaratır, buna hiç kuşku yok. Ancak bu öfkeyle ne yapacağımız bize kalır. Her şeyi kırmak mı? Yıkılmak mı? Ya da bu öfkeyi adaleti kurmak için kullanmak mı?
Sayfa 29 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Haksızlık şiddeti doğurur. Çünkü haksızlık şiddetin ta kendisidir. Parkın girişinde, “Siyahların girmesi yasaktır!” Tabelasını görmek şiddettir, bu vücudumuza bir yumruk yemekten daha kötüdür. Bir yumruk yediğimizde de buna yumrukla karşılık vermemek için kendimizi zor tutarız. Adaletsizlik insanların içine öfke yerleştirir. Zaman zaman haksızlıklar o kadar dayanılmaz bir hal alır ki insanda kavga etme isteği uyandırır. Ve bazen de insanlar haksızlığa son vermenin başka hiçbir yolunu bulamaz. Musa’nın ülkesinde yasalar değişti. Artık yasalar derilerinin rengi nedeniyle insanlar arasında ayrım yapmayı yasaklıyor. Adaletin yerleşmesi için bir çok insan savaş verdi. Ama adalet için savaşmak, yalnızca şiddete başvurmak değildir. Nemutluki haksızlığın insanların içine yerleştirdiği öfke şiddetten başka bir şeye de dönüşebiliyor: Bir şeyleri değiştirme enerjisini… Haksızlığa karşı isyan inanılmaz bir enerji verebilir.
Sayfa 35 - Günışığı Kitaplığı
Haksızlık şiddeti doğurur. Çünkü haksızlık şiddetin ta kendisidir.
Sayfa 35 - Günışığı Kitaplığı
Trafik polisi bulunmadığında bir çok insan insan aşırı hızlı gidiyor, çünkü yakalanmaktan korkmuyorlar. Oysa, yasa geçerli, kurallar polisle birlikte ortadan yok olmuyor. Trafik polisleri geri geldiğinde herkes dikkatli davranıyor çünkü polis para cezası verebildidiği ve ehliyetleri alık koyabildi için korku uyandırıyor. Bunu söylemek rahatsız edici ama cezalar olmadığında insanların her zaman yasaya uymak için büyük bir istek gösterdiklerini söylenemez
Sayfa 30 - Günışığı Kitaplığı
Can Düpon bir adaletsizlik yaptı, çünkü yasa, çalmanın yasak olduğunu söylüyor. Çaldıklarına geri vermesi yeterli değil. Adaletsizligi ortadan kaldırmak için hırsız cezalandırılacak. Yasanın çiğnenmesi, adaletin yıpranması gibidir. Ve bir şey yıprandığığında ya da kırıldığında, onu tamir etmeye çalışırız. Cezalar da bu işe yarar. Eğer hırsız her şeyi geri verdikten sonra rahat rahat evine gitseydi, insanların büyük çoğunluğu adalete saygı duyulmadığını düşünürdü. Bazı durumlar daha da kötüdür. Eğer, Can Düpon soygun sırasında birini öldürseydi, adaleti yerine getirmek için, Ama aynı zamanda da kendimizi korumak için onu hapse atardık. Çünkü o tehlikeli biri olurdu ve başka birini öldürmesini engellemek için onu hapste tutmak gerekirdi.
Sayfa 27 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
… ve çocuk hakları
Aynı zamanda bir de Çocuk Hakları Bildirgesi vardır. Çünkü haksızlığın kurbanı çocuklar olduğunda, haksızlık daha da kötüdür. Arman’ın buna karşı çıkması gerekiyor. Çocuk Hakları Bildirgesi şöyle der: “Okul disiplininin, çocukların onuruna saygı duyması gerekir.” Arman’ı çıplak yüzmek zorunda bırakmak, onun onuruna saygı duymayan, aşağılayıcı bir hareket. Arman’ın buna karşı çıkma hakkı var, yüzme öğretmeni bunu anlamalı. Anlayış göstermezse Arman annesine, babasına ya da sınıf öğretmenine, hatta belki de bir hakime haklarına saygı duyulmadığını, ondan istenen şeyin adil olmadığını anlatmalı. Haklarını, yasayı, neyin adil olduğunu bilmek, kendimizi savunmamızı ve adalet talep etmemizi sağlar. Yasalar da işte buna yarar.
Sayfa 26 - Günışığı Kitaplığı
İnsan hakları …
İnsanlar, herkes için adil olan ve olmayan önemli şeyler konusunda anlaşmaya vardılar. Bütün bunları da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi denen bir metin halinde yazdılar. İnsan hakları, herkesin sahip olması gereken haklardır. İyi gelirli bir işe sahip olma hakkı, güvenlik içinde yaşama hakkı, ülkesinden ayrılma ve geri gelme hakkı, istediği dine inanma ya da hiçbirine inanmama hakkı, okuma yazma öğrenme, eğitim görme hakkı… Birçok ülke, aynı fikirde olduğunu söylemiş ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni imzalamıştır. Ama, bütün bu hakların tamamını uygulayabilmek çok çok fazla ülke yoktur. Evsizler sokakta yattığında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne uymamış olur, çünkü bildirge herkesin barınma hakkına sahip olduğunu söyler. Bazı kadınlar evlenecekleri erkeği seçme hakkına sahip olmadıklarında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne uymamış olur çünkü bildirge herkesin evleneceği kişiyi seçme hakkına sahip olduğunu söyler. Bir insan, sırf ülkeyi yönetenler aynı fikirde değil diye hapse girdiğinde, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne uyulmamış olur.  Ama bu bildirgenin varlığı bile büyük bir ilerleme. Bu, daha adil bir dünya istediğimizi kanıtı. Bu, herkesin bildirge savunabileceği, bildirgedeki insan haklarına saygı duymayan ülkeleri kınayabileceği, onların saygısızlığı tekrarlamamaya ikna edebileceği ve hatta belki de onları cezalandırbileceği anlamına gelir.
Sayfa 24 - Günışığı Kitaplığı
Bir başka haksızlık kutusunda şunları okuyoruz: “On yaşındaki çocukların fabrikalarda çalıştığı ülkeler var, bu hiç adil değil.” “Sokaklarda yatan insanlar var, bu adil değil.” “Çocuklarını döven anne babalar var, bu adil değil.” “Ülkelerinden çıkamayan insanlar var, bu adil değil.” “Tedavi görmek için yeterli parası olmayan hastalar var, bu adil değil. “ Görüyoruz ki, burada artık evdeki okuldaki günlük hayatımızdaki haksızlıklardan söz etmiyoruz. Bize dokunan, ama yalnızca bize dokunan adalet sorunlarından söz etmiyoruz. Artık insanların tamamı için bütün insanlar için var olması gereken bir adaletten söz ediyoruz Eğer Henri’nin arkadaşlarından daha az harçlığı varsa, bunun haksızlık olup olmadığını her zaman tartışabiliriz. Ama aç insanlar, fabrikalarda çalışan ya da dayak yiyen çocuklar gördüğümüzde, bunun adil olmadığını hemen anlarız, bunun tartışılacak yanı yoktur. Bir haksızlık olduğunu anında kavrarız, kimse bunların adil olduğunu söyleyemez. Bu adalete evrensel adalet diyoruz. Yalnızca bazı insanları değil, dünyadaki bütün erkekleri, bütün kadınları, bütün çocukları savunan bir adalet bu.
Sayfa 22 - Günışığı Kitaplığı
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.