Toplum bir koza gibidir;
insan kendisini,
onun içine hapsedilmiş hisseder;
bütün toplumun korumacılığı ve kutsallığı,ölünceye kadar insanı bu kozayı savunmaya zorlar.
İnsan da bu kozayı öylesine içselleştirir ki,sonunda kendi varoluşunu bu kozaya nispet eder.