Adı Devlet Olsun Gönderileri
Adı Devlet Olsun kitaplarını, Adı Devlet Olsun sözleri ve alıntılarını, Adı Devlet Olsun yazarlarını, Adı Devlet Olsun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atsız, "bir cephedeymişçesine geçen ömrünü” yine 11 Aralık 1975 akşamı İstanbul'da tamamladı. 1922 yılında askerî lisedeyken başlayan “dik başlı ve haksızlık karşısında eğilmeyen bir davranış biçimiyle sürdürdüğü hayat tarzını” hayatının her döneminde aynı şekilde devam ettirmiştir. 1944 Irkçılık-Turancılık davasıyla başlayan hapis, sürgün hayatı ömrünün sonunda da kendisini bırakmamış, 1967 yılında Ötüken dergisindeki bir yazısından dolayı 1973 yılında hastaneden hapishaneye kaldırılmıştı. Gazetemiz, Devlet ve milliyetçi aydınların düzenlediği af kampanyası ile “yaşlılık ve hastalık gerekçesiyle" cumhurbaşkanınca affedilen Atsız, tedavi görmekteydi.
"Bayrak", "Fetih”, “Ağıt”, “Dualar-Aminler”, “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor" gibi yüzlerce şiiriyle Türk milletinin gönlünde taht kurmuş olan millî şair ve gazetemiz şairlerinden Arif Nihat Asya, 5 Ocak 1975 günü vefat etti. Arif Hoca'nın (bizdeki söyleniş tarzı buydu) vefatı "Bayrak" şiiri ile ünlendiği bir 5 Ocak'a rastlamıştı. Kendisini "ben 5 Ocak'ta doğdum" diyerek anlatırdı. Yine bir 5 Ocak'ta rahmetli oldu.
Yeni Hükümet Arayışları ve Milliyetçi Cephe
CHP-MSP koalisyonunun bozulmasıyla birlikte Türkiye tekrar bir hükümet buhranının içine düştü. Ecevit ve CHP Kıbrıs çıkartmasının verdiği gazla erken seçime gitmek istiyordu. Bu istek kimse tarafından kabul görmedi. Arkasından Demokratik Parti ile koalisyon olmak istedi. Ferruh Bozbeyli buna taraftardı
CHP-MSP koalisyonunda en fazla tahribat TRT'de ve Millî Eğitim Bakanlığında oldu. Öğretmen okulları, lise, ortaokul müdürleri süratle değiştirilmiş, yerlerine genel afla sicilleri temizlenen TÖS’lü, TÖB-DER’li militanlar getirilmişti. Türkiye'nin en ücra köyündekine varıncaya kadar ülkücü kimliğine sahip öğretmenler ve öğrenciler baskı,
İkinci Harekât ve Oy Hesabı
Müdahale, yurt çapında büyük bir sevinçle karşılanmış, ülkücü gençler kan bağışı için hastanelerde, gönüllü gitmek için askerlik şubelerinde kuyruk oluşturmuşlardı. Millet, topyekûn millî bir seferberlik hâlindeydi. Çiftçiler, traktörleriyle tarlalarından topladıkları meyve ve sebzeleri askerler için Mersin limanına