Afrika Aslanı

Ryszard Kapuscinski

Afrika Aslanı Posts

You can find Afrika Aslanı books, Afrika Aslanı quotes and quotes, Afrika Aslanı authors, Afrika Aslanı reviews and reviews on 1000Kitap.
184 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
Dünyanın en sıkıcı kitabı olabilir, sırf bir kitabı yarıda bırakmayı sevmediğim için bitirdim. Doğru düzgün bir olay örgüsü yok, herhangi bir akıcılığı yok. Sende konunun ilerleyişi ile ilgili bir merak duygusu uyandırmıyor.
Afrika Aslanı
Afrika AslanıRyszard Kapuscinski · Om Yayınları · 200010 okunma
... Ama kendisini iktidarda tutan sistemi değiştiremiyordu ve onun için her şeyden önce iktidar geliyordu. Halk avcılığına, törenlere, gelişme hakkındaki nutuklara kaçışı bu yüzdendi - oysa bu ezici sefalet ve cehalet ülkesinde hepsi ne kadar da boştu. Son derece hoş , cana yakın bir kişilik, zeki bir politikacı, trajik bir baba ve patalojik bir cimriydi. Masumları ölüme mahkum etti, suçluları da bağışladı . iktidarın kaprislerini, Saray siyasetinin labirentlerini, belirsizliği, karanlığı kimse aşamadı...
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Duyduğum acıyı, çaresizliği bir düşünün: Baba Saray'da, oğlu Saray karşıtı. Sokakta beni, gösteri yapan ve taşlar fırlatan kendi oğlumdan polis koruyordu. Ona defalarca şunları söyledim: "Neden düşünmeye bir son vermiyorsun?
Sayfa 110Kitabı okudu
....Gel gelelim, Majesteleri, polisinden çok daha büyük bir kavrayış gücü göstererek, üzüntünün kişiyi düşünmeye, hayal kırıklığına, zırvalamaya ve ayaklarını sürümeye başlamaya götürebileceğini anladı ve bu yüzden İmparatorluk'un her yerinde zihin çelici olaylar, kutlamalar, şenlikler ve maskeli eğlenceler düzenlenmesini emretti. Soylu Majesteleri'nin kendisi de Saray'ı ışıklandırdı, yoksullar için ziyafetler verdi ve halkı sevince garketti. Tıkınıp dans ederlerken, Krallarını göklere çıkardılar. Bu yıllarca sürüp gitti ve bu eğlenceler halkın kafasını öyle doldurdu, zihinlerini öyle tıkadı ki, eğlenmekten başka şey konuşamaz oldu. Ayaklarımız çıplak, bizse şen şakrak, hey hey! Yalnızca düşünenler, yani her şeyin gitgide yozlaştığını, küçüldüğünü, çirkefleştiğini ve küflendiğini görenler, yalnızca onlar bu şakaları ve eğlenceleri teptiler. Bir baş belasına dönüştüler. Düşünmeyenler daha bilgeydi aslında; aldatılmalarına izin vermediler ve öğrenciler mitingler yapıp konuşmaya başladıklarında, düşünmeyenler kulaklarını tıkayıp sıvıştılar. Bilmenin ne yararı var ki, bilmemek daha iyiyken? Neden zor yoldan yapmalı, kolayı varken? Neden konuşmalı, çeneyi kapatmak daha doğruyken? Neden lmparatorluk'un işlerine burnunu sokmalı, evde yapacak onca iş varken, alışveriş yapmak gerekirken?...
Sayfa 109Kitabı okudu
... Dolayısıyla, belirli bir zaman geçtikten ve toprak dökülen kanları emip de, rüzgar dumanları savurduktan sonra, memurlar vergileri yeniden artırmaya başladılar, ama bu kez böldüler ve nazik, dikkatli bir şekilde torbalara doldurdukları için, köylüler hepsini taşıdılar ve hiç de rahatsız olmadılar...
Sayfa 108Kitabı okudu
... Haşmetmeap Efendimiz, basit bir ilkeyi anlamakta başarısız oldukları için bürokratlara çıkıştı: İkinci torba ilkesi. Çünkü halk, hiçbir zaman sadece tek bir ağır yükü taşımak zorunda kaldığı için, sömürü yüzünden isyan etmez. Sömürüsüz bir yaşamı tanımazlar, böyle bir yaşamın varlığını bile bilmezler. Hayal bile edemedikleri şeyi nasıl isteyebilirler ki ? Halk, ancak, tek bir harekette, adamın biri, onların sırtına ikinci bir yükü, ikinci ağır bir torbayı yüklemeye çalıştığı zaman isyan edecektir. Köylü, yüzüstü çamura kapaklanacaktır - sonra da ayağa kalkınca, bir balta kapacaktır. Bir baltayı kapar, kibar bayım, sadece bu yeni yüke dayanamadığı için değil -aslında onu taşıyabilirdi- başkaldırır, çünkü ikinci yükü sırtına ansızın ve belli etmeden koymakla, onu kandırmaya çalışmış, ona düşünemeyen bir hayvanmış gibi davranmış, zaten boğazlanmış olan onurundan geri kalanları da çiğnemiş, onu görmeyen, hissetmeyen ya da anlamayan bir aptal yerine koymuşsunuzdur. Bir insan, baltaya, cüzdanını korumak için değil, onurunu savunmak için uzanır ve işte, sevgili bayım, Majesteleri'nin memurları azarlama nedeni de budur. Kendi rahatları için, bu memurlar, yükü parça parça, küçük torbalarla yavaş yavaş artırmak yerine, koca bir çuvalı bir seferde yüklemeye çalışmışlardı halkın sırtına...
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.