Cumhuriyet'in İmamı

Ağababa

M. Osman Akbaşak

Ağababa Posts

You can find Ağababa books, Ağababa quotes and quotes, Ağababa authors, Ağababa reviews and reviews on 1000Kitap.
432 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
İstiklal Savaşı Gazisi Dedem'den kısa bir anı...
Kitabı okurken, (Miladi 1894 - Rumi 1310 ) Doğumlu olan Istiklal Madalyalı Dedem İbrahim Polat'ı hatırladım.18 Yıl Askerlik yaptığını beyan ederdi 3 Yıl Cephede 3 Yıl Rusyada Esir, 12 Yıl ise uzman Jandarma olarak görev ifa ettiğini belirtirdi.ilkokul yıllarımda ondan dinlediğim savaş anıları canlandı hafızamda 1914 te başlayan 1.Dünya savaşında 3 Yıl cephede savaşırken açlığın sefaletin yokluğun içinde tarlalardaki arpa tanelerini ölmüş hayvanların uzuvlarını yiyerek hayatta kaldıklarıni Ruslara nasıl esir düştüğünü esirlikte rusların onları yer altı madenlerin de çalıştırdıklarını anlatırdı. içte sadece Düşmanlarla değil durumdan istifade eden yağmacı çetelerle,Asker Kaçakları ilede yapılan mücadeleyi anlatırdı. 1917 deki Rus ihtilali ile birlikte, Vlademir Lenin ile Gazi Mustafa Kemal'in Anlaşıp tekrar vatana döndüklerini söylerdi. Rahat zamanın ucuz kahramanlarının gerçek vatanperver kahramanlardan öğrenecekleri çok şey vardır. Tarihi 46'lık tımarhanelik delilerden değil gerçek tarihçilerden okumak gerektiği inancındayım. Köydeki eivimizin oturma odasında Kazım karabekir paşanın, Maraşal Fevzi Çakmak ile İsmet İnönü ile Atatürk'ün resimleri en müstesna yerinde duruyordu. Bizlere yoktan bir Vatan bırakan Şehit ve Gazilerimizi Rahmet ve minnetle ananıyorum...
Ağababa
AğababaM. Osman Akbaşak · Truva Yayınları · 20106 okunma
Manada güzel, ruhta güzel, tende güzelsin Ey sevgili sen elde değil bende güzelsin Neş’en de hoş amma bana giryende güzelsin Ey sevgili sen elde değil bende güzelsin.
Sayfa 366Kitabı okudu
Reklam
16 Kasım 1956 Tarihli “SANAT DÜNYASI” dergisinden
Bazı köylerin okuldan mahrum olduğu düşünülürse köylünün il-mine inandığı imamından başka nesi vardır. Köylü, köyünün sınırlarını aşacak bilgiyi ancak ondan öğrenebilecektir. Şüphelerini ondan aldığı cevaplarla giderecektir. Köy imamı olan kimse kara cahil, mürtecinin biri ise köylünün her bakımdan gerilemesinde en büyük fenalığı yapa-caktır. Şunu bilmeliyiz ki inkılapları seven ve onların gelişmesine yardım eden din adamların bugün her zamandan daha fazla ihtiyaç vardır. Varlığımız için bu zaruridir.” Yazan: ALİ ERTEM
Sayfa 359Kitabı okudu
Kalbi yakan her yaraya çare aranılmaz zira gönlünün en mahremini açsan yine yâre yaranılmaz.
Sayfa 320Kitabı okudu
Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu Derdim bana arkadaş bugün de akşam oldu Gölgeler indi suya kuşlar vardı uykuya Gurbeti duya duya bugün de akşam oldu Su uyur fısıldaşır gider yâre ulaşır Yolcu yolda yaraşır bugün de akşam oldu
Sayfa 318Kitabı okudu
Mazi kalbimde bir yaradır Bahtım saçlarımdan karadır Beni zaman zaman ağlatan İşte bu hazin hatıradır Ne göğsünde uyuttu beni Ne buseyle avuttu beni Geçti ardından uzun yıllar O kadın da unuttu beni Sarmadımsa da belden, Geçmedim bu emelden Bir hazin maceradır onu aldılar elden Başkasına yâr oldu, eller bahtiyar oldu Gönlüm hep baştanbaşa viran bir diyar oldu.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet
Ne saltanat ne sultan Ne hakanlık ne hakan Biz ki Türk’üz Türk’e baş Kendi seçti yurttaş Ne okulda çocuklar Arapça heceliyor Ne kızların yüzüne peçeler geçiliyor Köylerde yaşayanlar değil dünkü ölüler Başları kanamalı bakır telli köylüler Dün yedikleri zehir giydikleri kefen Bu gün her şey onların onlar efendi Dağılmış kafaları bürüyen kara duman Muskadan üfürükten şimdi yok iyilik uman Yeni bir soy türüyor içi sağlam dışı dinç Gözlerinde parlıyor özlerindeki sevinç Bu çocuklar bilmiyor peçe nedir nedir fes Temiz devrin havası aldıkları her nefes Hepsinin yüreğinde alevden bir kanat var İçlerinde bir sevgi dillerinde bir ad var Bu sevgili uğruna canlarımız diyettir Hep ayağa kalkınız adı Cumhuriyet’tir
Sayfa 278Kitabı okudu
Tarihe iz bırakanlardan...
Ahşap bir köy evi, yıl 1956 olmalı, zira kardeşim Sinan salıncak-ta uyutulacak yaşta. Ben de en çok 3 - 3,5 yaşlarındayım. Duvardaki kancalara asılan bir salıncak ve içinde kardeşim. Aksakallı bir ihtiyar ninni söylüyor, ama bilinen bir ninni değil bu. Bir marş, yumuşak, akıcı, sevgi dolu, kulakları dolduran, Hürmet sana ey şan dolu sancağım Baştanbaşa arza hâkim ol şahım Türk askeri, Türk askeri sayende Sakarya’da kurtuldu şen ocağım Dünyalara bedeldir mah cemalin Allah’ıma emanet t ir Kemal’im Ol sevimli yüzün asla solmasın Hiçbir vakit kalbim yasla dolmasın
432 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Akbaba Köyü'nü anlatan bir tarih kitabı niteliğinde. Okuyanı sıkmıyor. Milli Mücadele yıllarına ışık tutuyor. Ağababa'nın torununun bu şekilde bir vefa örneği göstermesi de az bir şey değil. Akbabalı olan ve kitaptaki kişilerle az çok bir bağı olan insanların okumadan geçmemesi gerekir.
Ağababa
AğababaM. Osman Akbaşak · Truva Yayınları · 20106 okunma
Bir sabah durak yerinde "Edip Bey, saat kaç?" diye soranlara saatine bakıp, "Yedi" der. "Yedi mi? Yoksa beş mi geçiyor?" diyenlere, "Türkiye'de o kadar doğru saate ne lüzum var? Otobüs vaktinde gelmez, vapur vaktinde kalkmaz, tren vaktinde hareket etmez. Yedi olsa ne olacak? Beş geçse ne olacak?" diye yanıt verir.
Sayfa 409 - TruvaKitabı okudu
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.