"Ve Allah da biliyor ki sözler güçlüdür, öyle güçlüdür ki düşünceler onlara itaat etmek durumundadır. Sözler tehlikelidir. Birbirine bitişmiş birkaç küçük harf sizi kodese, cehenneme ya da cennete taşıyabilir."
Fransız bir anne ve Suriyeli bir babanın çocukları onlar. Ağabey ve kardeşi. Hiçbir kimliğe tam olarak bürünememiş iki kardeş. Kimlik kargaşası arasında sıkışıp kalmanın mücadelesi yanında göçmen olmanın verdiği zorluğu da hayatlarının bir parçası olmuş iki kardeş. Biri taksi şoförü diğeri ameliyat hemşiresi. Suriye İçsavaşını arka planına alarak, İslami terör, İslamofobi, işsizlik, göçmenlik gibi konuları işleyen çarpıcı bir roman. Kendisi de göçmen olan yazar, gözlemlerini çok iyi aktarmış. Dili çarpıcı. Sokak kültüründen gelen iki kardeşin yaşamı konu alındığı için bir hayli argo kelime var. Rahatsız ediyor mu, bence eserle bütünleşmiş ve eğreti durmuyor. Zaman kaybı yaşadığınızı hissettirmeyecek güzel bir okuma deneyimi. Keyifli okumalar...
"Barış için çabayı benim göstermem gerekiyordu, hayat böyledir, ancak yürekleri yakan savaşlardan sonra barışın değeri anlaşılır."