Her defasında kendimizi acının fazlasıyla büyük olacağına, dünyanın duracağına ya da en azından delireceğimize inandırırız... Ama hayır, her şey eskisi gibi sürer gider. Kayıpları, karnınıza yediğimiz tekmeler gibi kabulleniriz; soluğunuzu keserler ama kıpırdamaya cesaret edemezsiniz, bu yüzden kendinizi işinize verirsiniz, sevgileri sayesinde yaşadığınıza inandıklarınızın ölmesine rağmen, sizi hala yaşatan eylemsizliğin gücünden utanarak...