Ne kadar güzel gelenekler. Ağıtlar’ı okurken duygulanmamak ve gözyaşlarını tutabilmek biraz zor. Ağıtlar bana toplum olarak yaşamanın, acına başkalarını da ortak etmenin bence çok gerekli hatta günümüzde de sürdürülebilse dedirten bir gelenek olduğunu gösterdi. İnsanlar büyük acılar yaşarken etrafında acısını paylaşan, yaşayan insanlar görmesi ilginç bir şekilde yüreğinde ki yangını hafifletiyor. Çağdaş toplum da nerede ise herkesin bir psikoloğu var artık. Bu gelenekler devam ettirilebilseydi, insanlar kendilerini yalnızlaştırmasalardı, psikopatlaşma ve ruhsal bunalım vakaları bu kadar üst seviyede çoğalmaya bilirdi. Ağıtlar’ı okurken yüz yıl yüz elli yıl önce yaşanmış acıları yüreğinin ta derinliklerinde yaşıyorsun hiç tanımadığın insanlara kolayca gözyaşı dökebiliyorsun. Yaşar Kemal yitmekte olan bir geleneğin kalıntılarını araştırıp bulmuş ve belgelemiş. Bundan yüzyıllar sonra bu kitabı okuyan bizden sonraki kuşaklar kim bilir ne kadar yadırgayacak bu geleneği, hatta günümüzde bile aaa ölünün başında türkümü söylenir diye yadırgayanların azımsanmayacak sayıda olduğu da kesin. Yüreğine, emeğine sağlık büyük usta çünkü gerçekten büyük bir emek bu kadar ağıtın derlenmesi. Tabi o günkü koşullar düşünülünce bu kitabın oluşması günümüz şartlarıyla kıyaslanamaz bile.