Ah Bayım Ah Kız Öpme Kuyruğu kitaplarını, Ah Bayım Ah Kız Öpme Kuyruğu sözleri ve alıntılarını, Ah Bayım Ah Kız Öpme Kuyruğu yazarlarını, Ah Bayım Ah Kız Öpme Kuyruğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günlerin çoğu birbirine benzerdi, bazen aylarca aynı günü yaşamış gibi olurdum. Bunu o zamanlar düşünmemiştim. Şimdi düşününce öyle olduğunu görüyorum.
Ya karşımdaki?
O da insan.
Acımı bilse, güler, ağlamaz, inanmaz.
İşte tüm bunları koşup anlatsam ona, kurtulacağım.
Ama yok.
Bulamıyorum onu!
Ulaşamıyorum ona.
Nazlı Eray'ın toplu öykülerinin yayımlandığı bu ikinci kitabı bitirmiş olmanın burukluğu var üzerimde. Nasıl da aktı gitti tüm öyküler, kitapta hep bahsettiği o nehir gibi...
Bu kitaptaki öyküler de diğerinde olduğu gibi iki kısma ayrılmış. Önceki kitabına göre fantastik unsurlar çok azdı, bu beni biraz üzdü ama yine kaliteli öykülerdi çoğu. Bambaşka bir dili var, okurken yazarı hemen benimsiyor ve arkadaşınızmış gibi hissediyorsunuz.
Bu kitabında kendi hayatından daha çok izler vardı. Özellikle "Acının Öyküsü"nde, acıyı bedenimde hissetmemi sağlayacak kadar güçlüydü tasvirleri.
En beğendiğim öykü "Sıfırdan" oldu. Gerçekten üst düzey olduğunu düşünüyorum, kendi adıma. Bunun yanında "Bekleme Ustası" kendimle çok özdeşleştirdiğim bir öykü oldu. "Sabah" ve "Bu Kentin Sokakları" da fazlasıyla beğendiğim, beni derinden etkileyen öykülerdi.
Son yüz sayfada ise "Benden Bana Mektuplar" kısmı var. Buradaki anlatılanları da okurken içim burulmadan duramadı. Eski ve güzel bir filmden parçalar izliyor gibiydim. Nehirden önceki öykü kitabında da bahsetmişti, hatta oradaki Fred'e bu kitapta rastladığımda çok sevindim. Ananas, bina, gül koklayan ihtiyar unutulmaz anılar olarak zihnimde yer etti.
Başka bir zamanda, başka bir Nazlı Eray kitabını okumak için sabırsızlanarak; eski bir dostumla vedalaşır gibi kapattım kitabı.