Aristoteles'in iyi arkadaşı olan Platon'u eleştirerek ona ihanet ettiği yolundaki suçlamaya verdiği cevap meşhurdur: " Platon çok iyi bir arkadaşım , ama hakikat daha da iyi bir arkadaşım."
Hegel ' in Napolyon' un " kimse uşağının gözünde kahraman değildir" sözüyle ilgili, hak ettiği ilgiyi gören meşhur yorumunu bilmeyen yoktur: "Bunun sebebi o kişinin kahraman olmaması değil, uşağın uşak olmasıdır; efendisiyle ilişkisinin kahramanlık üzerinden değil, yedirme, içirme, giydirme üzerinden işlemesidir." Kısacası, uşağın bakışı kahramanın eylemlerinin esas kamusal boyutunu algılayamaz. Özelde bir siyasi önderi motive eden ister cüzi çıkar hesapları, ister gösteriş oyunları olsun, bunların hiçbiri o önderin eylemlerinin tarihsel önemi açısından önem taşımaz.
On dokuz yaşındaki bir kız, kendisine tecavüz etmeye çalışmış üç adamdan birini bıçaklayarak öldürdüğünü kabul ettikten sonra idam cezasına çarptırılmıştır. Peki, kendisini savunmayı seçmiş olmasaydı sonuç ne olurdu? Erkeklerin kendisine tecavüz etmesine izin vermiş olsaydı, İran'ın iffet yasaları uyarınca 100 kırbaç cezasına çarptırılacaktı. Eğer tecavüz sırasında evli olmuş olsaydı, muhtemelen zinadan suçlu bulunup recme mahkûm edilecekti. Bir başka deyişle, ne olursa olsun, sorumluluk tamamen kadınına yüklenecekti.
Tehdit altındaki insan toplulukları arasında yaygın olan bir davranış modeli, başarısızlığa uğradıkça, krize odaklanmak yerine at gözlüklerine sarılmaktır.
Aristoteles'in, iyi arkadaşı olan Platon'u eleştirerek ona ihanet ettiği yolundaki suçlamaya verdiği cevap meşhurdur: "Platon çok iyi bir arkadaşım, ama hakikat daha da iyi bir arkadaşım."