Akıbet Cennet Mi, Cehennem Mi?

Bilal Yararlı

Akıbet Cennet Mi, Cehennem Mi? Quotes

You can find Akıbet Cennet Mi, Cehennem Mi? quotes, Akıbet Cennet Mi, Cehennem Mi? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bilim şunu kabul etmektedir ki: Hiçbir yapı veya kuram mimarsız olamaz. Eğer evren bir yapı olarak kabul ediliyorsa mimarı araştırılmalıdır. Aksi takdirde bilim tapıcıları kendileriyle çelişmektedirler.
İnsan babasına güvenmez mi? Bir baba çocuğunun kötülüğünü ister mi?.. Ama ne her baba güvenilirdir ve ne de her baba çocuğunun sadece iyiliğini ister.
Reklam
Tarih yorgundu, tarih kirliydi. Tarih taşıyamıyordu insanın zulmünü, pervasızlığını.
Reklam
Son
Tahayyül edilemeyen bir buluşmayla yüz yüze olmak nefes nefese koşan atların hırıltısı. Nice kez kalp krizi, hastalık, trafik kazasıyla teğet geçen ölüm, Ve artık gerçekleşen ölüm. Apayrı boyuta açılan kapı. Anahtar deliğinden zulmet ya da nur sızdıran ölüm. Ya dehşetli iki göz ya da rahmetli iki göz karşılar. O an geleceğe dair ne varsa hatırlanır, geçmişi he saplanır kişi için. Sahnedeki oyuncunun rol değil gerçeğini oynadığı, Kişinin provası olmayan kıyameti. Hayat bir kez yaşanır, ölüm de bir kez. Vekâleti olmayan ölüm. Neden, niçin, nasıl suallerinin cevabı. Hiç kimseyi kayırmayan ve unutmayan ölüm. Kimi için hüsn-i hatime, kimi için sû-i hatime... Yani... yeni bir diriliş.
Sayfa 32 - Dua Yayınevi
işte Ölüm!
-İnşaallah, dedi Mehmet. Yüzündeki hüzün, gülümsemeyle karışıktı. Aralarındaki konuşmada bu atmosfer häkimken, aracın çok acı şekilde fren yapışını ve sonra yalpalayarak bariyerlere çarptığını gördüler. O kısa zamanda, öğrencilerin canhıraş çığlıkları altında, ikisi göz göze geldi ve ne anlatmak istediklerini ve neyi anladıklarını bakışlarıyla onayladılar. Ölüm tüm gerçeğiyle karşılarına dikilmişti. Orhan, Mehmet'in elini kavradı ve içinde dualara başladı. "La İlahe illallah" zikri eşliğinde uçurumdan düşüyorlardı. Çığlıklar ise kulakları patlatırcasınaydı. Hayat durmuştu, zaman durmuştu. Sanki verilen ömür yaşanmamıştı. Ötedeki hayat başlayacaktı. Savunulan - kirler, değişmez hakikatin mizanına vurulacaktı. Verilen mühlet bitmiş, kişiler için kıyamet kopmuştu. Ölüm, hayat diye özetlenen sürenin finali. Ölüm, ecel müsemma, her an gölge gibi kişinin peşinde Ölüm, sekerat-ül mevt ile tanımlı; duygular, istekler bo ğazda dizi dizi düğümlenir. Ölüm, bedensel fonksiyonların art arda çark dişleri gibi kırılması. Ölüm, dünyadan kabre zorunlu göç: ama yalnız geçmiş adına her şeyin bittiği an. Ölüm, kişiye göğün çatırdayışını hissettirir, ufka sabitlenip kalan gözler onu anlatır. Ölüm, sılası olmayan gurbet, özlemi pişmanlık. Yaşama mola vaktidir, irade dışı, seçmeksizin, Onca gürültü/debdebe içinde kısa bir sessizlik... Tevbe kapısı kapanır, nedamet anlamını yitirir ve geriye dönüş çırpınması sükût-u hayal. Sadece kişiye ötesi kalır, korkunç bir belirsizlik ve bir an: Hiç yaşamamak gibi, yaşamaya adanan gerekçelerin kıymetsiz taşları...
Sayfa 31 - Dua Yayınevi
201 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.