Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri

Ebu Hayyan Tevhidi

Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri Posts

You can find Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri books, Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri quotes and quotes, Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri authors, Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri reviews and reviews on 1000Kitap.
176 syf.
·
Not rated
Kitap sanki Tanzimat ilk dönemdeki romanlar gibi sürekli araya giriyor ve "bunları derlemek için çok uğraştım" "Beni eleştirmeyin aklımda bu kadarı kaldı" Gibi araya giriyor ve bu açıkçası rahatsız ediyor. Tartışılan konuların bazısı çok basitken detaya girerek sanki önemliymiş gibi davranılıyor. (Mesela "şey" demek sıfat değildir. Ne ayakta durmak gibi, ne bakmak gibi, ne filanca gibi diyerek sanki ahmak birine hitap ediyormuş gibi davranıyor. Belki bunlar tartışma ortamında söylendiğinden söyleyen kişi vakit kazanmak adına yapıyordur ama rahatsız ediyor) Bazı konularsa ağır olmasına karşın hak ettiğinden kısa bir bölüm ayrılmış. Yine bana tuhaf gelen, bol bol dini gönderme yapmasına rağmen hiç ayet yahut hadisten faydalanmaması. Başka din bazlı felsefi eserlerde ayet olduğunu belirtmeden de olsa bir ayet metni muhakkak geçmesine karşın burada es geçilmiş. Daha ziyade ruh, ölüm ve ahlak gibi mevzuları dini eksende işlemesine rağmen kelamcıları eleştirdiği ve felsefeyi övdüğü bir başlık açmış. Açıkçası bu durum da tuhaf geldi. Tüm bunlara karşın, evrenin hareketliliği, varlık ve yokluğun birbirine dönüşlülüğü gibi hususlardaki açıklamalar gayet hoş.
Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam Sohbetleri
Akıl, Ahlak, Eylem ve Ruh Üzerine Akşam SohbetleriEbu Hayyan Tevhidi · Karbon Kitaplar · 202065 okunma
Allah, akıl nezdinde zorunlu olarak tanınmaktadır. Akla göre, onun varlığında hiçbir kuşku yoktur. Duyuya göre ise o, çıkarım yoluyla bilinmektedir.
Reklam
Birden sonra, 'Bir'in kendisiyle özgünleştiği başka bir 'bir' vardır; bir alemin ötesinde başka bir alemde... Ve bir çağın ötesinde başka bir çağda...
Bilgi, canlı kişinin yaşarken diri olmasıdır. Bilgisizlik ise canlı kişinin yaşarken ölü olmasıdır.
Eğer insan bunlara (iradesel özelliklerine) gerçek egemenlik bakımından sahip olsaydı yanlış yapmaz, sapmaz (...) gözleri bulanmış durumda kalakalmazdı. Bu özellikler, bunların gerçek sahibi olan (Allah) 'tan (kısmi) egemenlik yoluyla bulundurulduğu zaman, bunlara sahip kişinin elinde kalan, yalnızca bir takım kalıntılardır. Ne zaman Allah, onun fiilini tamamlamasını dilerse, fiili tamamlaması konusunda ona yardımcı olur. 133
Reklam
Bilmelisin ki bizim "insan ruh sahibidir" Sözümüz "o ancak ruh ile insandır" Biçiminde anlaşılmalıdır. Çünkü insan ancak ruh ile insan olduğunu anlayabilir. Daha açık bir ifadeyle söyleyecek olursak, sen "insan ruh sahibidir" Dediğin zaman ta başında insanda bulunduğunu kabul ettiğin şeyi açıklığa kavuşturmuş olursun.
Felsefe, aklın espirileridir (Letaif). Her kim incelik kazanırsa ona erişir
Bilmelisin ki duyular dünyasındaki uyanıklığımız aslında uykudur. Bizim bilfiil rüya dediğimiz şey uyanıklıktır. Duyuların bize baskın gelmesi nedeniyle, bu durumun tersine olduğunu düşünürüz.
İnsan... Her an için mutluluk ve bahtsızlıkla karşı karşıya kalmaktadır. Dolayısıyla, doğal limitinin, tikel aklının ve tümel bilgisizliğinin dışına çıkmadıkça, insan için bu tür sakıncalardan kurtulma imkânı yoktur. Ancak Allah ona rahmet giysisini giydirir, ismet örtüsünü onun üstüne örterse o zaman başka. Bu durumda kişi konuşursa doğruyu söyler, yaparsa gerekli olanı yapar, inanırsa gerçeğe inanır, yönelirse hakk'a yönelir, niyetlenirse güzele niyetlenir, yönlendirirse düzenliliğe/barışa yönlendirir, engellerse bozulmayı engeller, göz dikerse yüce olana göz diker, çevirirse aşağılardan yüz çevirir.
172 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.