Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akıl Hastalarının İç Dünyası

Bert Kaplan

Akıl Hastalarının İç Dünyası Gönderileri

Akıl Hastalarının İç Dünyası kitaplarını, Akıl Hastalarının İç Dünyası sözleri ve alıntılarını, Akıl Hastalarının İç Dünyası yazarlarını, Akıl Hastalarının İç Dünyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Onlan iyileştireceğini söyleyen doktorun aslında bunu başaramayacağını anlayınca, hastalar bu doktora gülerler, tu­ haf hareketler yaparlar. Onu şaşırtmaya, düşüncelerini kanş- tırmaya çalışırlar. Doktoru memnun etmeye çalışırlarken, bir yandan da önemli bir şeyler bulmaması için aklını kanştınr- lar. Size gerçekten yardım edebilecek birini bulunca artık onu şaşırtmanıza gerek kalmaz. Normal davranışlara geçebilirsi­ niz. Bir doktorun yalnızca yardım etmek istemesi değil, ger­ çekten yardım edebilmesi gerekir ve ben bunu hissedebilirim. (Hasta bu konu üzerinde çok durmaktadır.)
Bu dünyaya yalnızca görmem için göz ve duymam için kulaklara sahip olarak yerleştirilmişim, ama ben yaşamak istiyorum. Bu şaşılacak birşey mi? Çok mu tuhaf? Başka insanla­ rın pekçok şeyleri var. Bunları istemem çok mu korkutucu?
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
Bu dünyada, benim için hissedecek, benimle beraber his­ sedecek bir tek ruh yok. Kimse anlayamaz —hiç kimse.
Sayfa 255Kitabı okudu
447 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı yıllar önce okumuştum ve dün birden içindeki sözler aklıma gelince yeniden okudum, gerçekten etkisi altında bırakan bir kitap. Tam olarak bu alıntıda ki gibi: "Bu bir günlük değil. Bu bir portre. İç dünyamın bütün çıplaklığıyla gösterilmesi. Herşeyi göstermek için elimden geleni yapıyorum —her küçük zayıflığımı, duyguların her devresini, her isteğimi. Bunu yapmak gerçekten çok zor, bence ruhumun derinliklerine inmek, onun gölgelerini ve ka­ ranlıklarını sergilemek çok zor. Alçakgönüllülük veya utanç duymuyorum. İnsan birşey- den neden utanmalı ki?"
Akıl Hastalarının İç Dünyası
Akıl Hastalarının İç DünyasıBert Kaplan · Öteki Yayınevi · 2000148 okunma
Bu bir günlük değil. Bu bir portre. İç dünyamın bütün çıplaklığıyla gösterilmesi. Herşeyi göstermek için elimden geleni yapıyorum —her küçük zayıflığımı, duyguların her devresini, her isteğimi. Bunu yapmak gerçekten çok zor, bence ruhumun derinliklerine inmek, onun gölgelerini ve ka­ ranlıklarını sergilemek çok zor. Alçakgönüllülük veya utanç duymuyorum. İnsan birşey- den neden utanmalı ki?
Ve aniden büyük Delilik geldi, onu durdurmanın yolu yoktu. Öylesine bir gürültüyle dışarı çıktı ki, ben bile şaşır­ dım; bütün bunların nereden çıktığını merak ettim. Bana ço­ cukluğumda söylenen şeylere şimdi bir yetişkin ağızıyla cevap vermeliydim - öyle müthiş ve açık saçık şeylerdi ki. Unuttuğum şeyler, şimdi yeniden başımdan aşağıya acı anılar seli halinde boşalıyordu. Hatırladığım basit olaylar bile öylesine çarpıtılmış ve değişik bir şekilde geri geliyor­ lardı ki, sanki o çocuk, şeytan tarafından değiştirilmişti. Bütün o önemsiz ve unutulmuş çocukluk anılarına cevaplar uydururken, çoğu şiddetini kaybediyordu. Ne kadar aptalca, anlamsızca şeyler yapmıştım - ama artık önemi yok. Sonunda herşeyi olduğu gibi görme cesaretini bulduğum (ifade etmedikleri anlamlarla onları süslemeden) için kendi­ mi o kadar iyi hissediyordum ki, bağırmaya ve şarkı söyle­ meye başladım.
Reklam
Delilik bile - ki hayatım boyunca ondan kaçmıştım, ger­ çekten beni eline geçirdiği zaman, yıllarca ondan kaçmaya çalıştığım zamanki kadar korkunç değildi. Bu konuda dü­ rüst olmam gerekirse, benim dışımda bir kuvvetin beni ko­ ruduğunu kabul etmem lazım. Bunu anlamıyorum - ve eğer kişiliğin tuhaf cilvelerini inceleyen psikologlar bunu açıkla­ yabilirlerse, belki benden daha iyi anlatabilirler.
Deliliğin pek az ödünü vardır. Bütün bu çabalarımla nereye varabilirim? Kaçınılmazı bir süre daha geciktirmek- Bundan kaçmamam, ancak geciktirebilirim. Nasıl olsa bir gün bu olacak. Bir gün -er veya geç- beni eline geçirecek. Öyleyse bunu ertelemenin ne yararı var? Kaçınılmazdan kaçmaya ça­ lışmak anlamsız bir çabadır.
Gerçek, aşka benzemez, hem fevkalâdedir hem de korkutucudur. Çoğu zaman karşı konulmaz ve acımasızdır.
Yaşam, herkes için bireyseldir. Deli olan birisi için ise çıplak ve yalnız birşeydir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.