Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki İbrahim Kalın'ı siyasi kimliğinden ziyade akademisyen kimliğiyle tanıyıp okumak lazım kesinlikle. Bulunduğu konum her ne kadar bunun önüne geçsede lütfen ön yargılı olmayın ve entelektüel birikimlerinden yararlanın.
Kitaba gelince okuması bayağı uzun sürese de çok verimli bir okuma oldu. Ama sindire sindire ve her konu üzerinde düşünerek ilerledim. Kalın'a ait eserleri okumak için tabiri caizse biraz alt yapı şart. Sizi yeni araştırma konularına sevk eden, yeni ufuklar açan, belki bakış açınızı değiştirecek, yeni okumalara teşvik eden ve ayrıca oldukça geniş bir kaynakçaya sahip her yönüyle çok dolu dolu bir eser. Felsefe, tarih, siyaset, din, sosyoloji, güncel konular ne arasanız var. Ama felsefi yönünün daha ağır bastığını söylemek mümkün.
Toplum olarak nerden geldik nereye gidiyoruz, modernleşme dediğimiz şeyin bize neler getirdiği ve bunun karşılığında bizden neler götürdüğü, her konuda bize etkileri toplumsal hayatımızı nasıl şekillendiriği, geçmişten günümüze kendimize ait değerlerimizin değişimi, geciş dönemlerinin sancısı, arada kalmışlıklar, Türkiye olarak küresel dünya düzeninde kendine nasıl bir yer edinmeli, düşünce anlamında yeni imkanlar sunması benim için öne çıkan konulardan bazılarıydı.
Sanki ne kadar anlatırsam anlatayım eksik kalacak öyle sevdim bu kitabı. Bilgi ve düşünce birikiminize katkısı kesinlikle küçümsenmeyecek kaliteli bir eser. Mutlaka okuyun okutun. Keyifli okumalar...