"Düşüncelerim yoktu, duygularım da. Hiçbir şey hissetmiyordum. Hiçbir şey koklamıyordum da. Tat alma duyumu kaybetmiştim. On iki yaşımdan beri içiyor olamama rağmen, sevdiğim sigaralar bile bende bir his uyandırmıyordu. Anında bıraktım, normalde sigara için duvarlara tırmanırdım. Hiçbir şey bana zevk vermiyordu. Hangi zevkin ne hissettirdiğini bile hatırlamıyordum. Sadece bomboş bir zihnim vardı ve biliyordum, söyleyemiyordum ama biliyordum. Artık bir beynim yoktu."
Belli başlı işaretleri fark etme yeteneğimiz o kadar önemlidir ki beynimizde bu görevi yerine getiren bir bölüm dahi vardır. Buna retrospenial korteks adı verilir ve hasar gördüğünde yön bulmayla ilgili ciddi problemler ortaya çıkar.
Dünyada yönümüzü bulmamızla ilgili en geniş kabul gören teoriye göre, belirli bir konumda yer hücrelerinin çıkardıkları akım örüntülerini beynimiz depolar ve böylelikle o konuma geri döndüğümüzde bu örüntüler bir rehber gibi çalışırlar. Örneğin , gün içindeki uzun bir alışverişten sonra arabanızı aradığınızı hayal edin.Başınızın döndüğü yön, bedeninizin hareketi ve etrafınızdaki manzaranın etkisiyle hareketlenen konum hücreleriniz akım oluştururlar. Hareket örüntüsü depolanmış örüntüyle eşleşene kadar size rehberlik eder ve voilà! Arabanızı buldunuz.