Su gibi akmalısınız... hızla ilerlemeli, akıntıya karşı koymadan, hiçbir yerde durağanlaşacak veya nehir yataklarına, kayalara yani yaşamınızda sahip olduğunuz şeylere, tanık olduğunuz durumlara veya karşılaştığınız insanlara takılacak kadar uzak kalmadan ilerlemelisiniz. Hatta kanaatlerinize veya dünya görüşünüze dahi takılıp kalmamalı, basitçe kendinizi hafifçe fakat ferasetle geçerken kendisini size sunan şeylere dokunup, ardından kavramadan gönüllüce onları bırakmalısınız...
Lao-Tzu
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan mısır ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, bir ömür sonrasını düşünüyorsan insanları eğit ve onlara bir şey öğret.
Neden devletin o iyiliksever lütfunu sadece bireyin bedeninin korunması ile sınırlıyoruz ki? İnsanın zihnine ve ruhuna verdiği hasar, bedensel kötülüklerden çok daha korkunç sonuçlar üretmez mi?
Kötü ideolojilerin yarattığı zararlı etki, gerek bireylerin gerekse toplumun uyuşturucu kullanarak yarattığı riskten çok daha tehlikelidir.
Sermayenin işlettiği piyasa ekonomisinin yaygın eğilimi ve alamet farikası olan israf, eşitsizlik ve aşağılamaların yarattığı sorunları ulus devlet yönetimi ile çözmek artık imkansızdır.
Bilgi birikiminin hızla büyümesi ve önceki bilgilerin aynı hızla eskimesi ortaya büyük çaplı bir cehalet çıkarıyor ve insanların cahilliği sürekli yeniden üretiliyor hatta daha da artıyor.
Çocukluk, benliğin satılması için yapılan bir hazırlık aşamasına dönüşmektedir. Çünkü çocuklar tüm ilişkileri piyasa terimleri ile görmeleri ve aile üyeleri de dahil olmak üzere tüm insanları piyasanın yarattığı algılar ve değerlendirmelerin merceğinden bakmaları için eğitilmektedirler.