Akkor Bilmeceler

Nelly Sachs

Akkor Bilmeceler Gönderileri

Akkor Bilmeceler kitaplarını, Akkor Bilmeceler sözleri ve alıntılarını, Akkor Bilmeceler yazarlarını, Akkor Bilmeceler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karanlık bir dizeye çörekleniyor ışığın saçtığı aydınlık dalgalanıyor anlamak bayrağıyla Dehşet içinde aramaya çıkıyorum Ama bambaşka bir yerde bulmak-
Hiçbir şey yapmamak solmak göz göre göre Kapıp kaçırılmış bir kanat vuruşuna ait ellerimle dikmeye çalışıyorum bir deliği ama ellerim durmuş bu apaçık uçurumun kıyısında inliyorlar-
Reklam
Doğruca en uçta sınırda durana acıyla köşe kapmaca oynamadan tadını almak için dirilişin ağzıma kum doldursam ancak o zaman düşebilirim belki ardınıza terk ettiniz siz benim hicranımı sevgimden ayrı düştünüz canlarım benim-
Peki nerede bulunur o sözcükler ilk denizin aydınlattığı o gözlerini açabilen dil yarası taşımayanlar o ışığın bilgelerince korunanlar tutuşmuş göğe yükselebilmen için sözcükler suskunluğa sürüklenen bir evreni senin ilkyazlarına çekip getirenler-
Sayfa 54 - ADAMKitabı okuyor
Giysilerimi yıkıyorum Çokça ölmek sinmiş gömleğe çoksesli ölüm şarkısını söylüyor şurda burda Kovalayanlar uyuyup bir güzel ölümü iğnenin deliğinden geçiriyorlar Kumaş da istekli mi istekli koynuna alıyor uyuyorken - Sevgili ölü kardeşlerim benim karanlıktan kesilmiş bir tutam saç adına gurbet diyorlar uzuyor usulca açık kalmış zamandan içeri Bense gizli bir ölçüye uyarak ölüp gidiyorum tomurcuklarıyla gerinen bir dakikaya yine de dikiyorlar kaynanadillerini toprağa ardımdan - Şarabını yalaza devreden bir asma çubuğuyum ben kaykılıyorum geriye doğru -
Çarçabuk uzaklaştırıldı ölüm gözümüzün önünden Ayaklanıyor nesneler ama tomucuklanan kürecikler de dirilip yer açıyorlar kendilerine Hasta yıldız söylenemez olanda şifa buluyor –
Sayfa 32
Reklam
Yataklar hazırlanıyor acılar için Sırdaş oluyor onlara keten çarşaf Didişip duruyorlar o görülmezliğini hiç yitirmeyen şahmelekle Taş yüklü bir soluk yeni yollar arıyor enginlere uzanan yine de çarmıha gerilmiş bir yıldız düşüyor ikide bir ter kokan mendillerine olgun bir meyve gibi ağacından –
Sayfa 27
Açtır hep boş zaman gelip geçiciliğin yazıtına – Gecenin sancağına sarılı mucizelerle sarmaş dolaş tek bildiğimiz senin yalnızlığının benim yalnızlığım olmadığı – Belki bir de düşlerin elde ettiği bir yeşilin ya da bir ezginin parıldayabileceği öndoğumda – Dilimizin inleme köprülerinden duyduğumuz derinliğin belli belirsiz uğultusu –
Sayfa 44
Acıdan soyunmuş cehennem – Aramak dilsiz aramak karışıp kuzgun geceye dolanmış bele bütün tufanlar buzul çağları ne yetişiyorsa derinin ardında boyamak onunla havayı Boynu vurulmuş sürücünün ayrılık bıçağıyla Boğuluyor deniz kabuğundaki uğultu Su su su
Sayfa 59
Ne zaman kulağımın arkasında ölüm damarında ne zaman dinlenmeye bırakacak kendini bakışssız evrenim – Ağlıyor kan dolaşımı ruhunun denizine karşı orada geceyi yarıp geçiyor acının mavi alevi –
Sayfa 61
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.