Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Salt Aklın Eleştirisinin Teşrihi

Aklın Anatomisi

Ş. Teoman Duralı

Aklın Anatomisi Sözleri ve Alıntıları

Aklın Anatomisi sözleri ve alıntılarını, Aklın Anatomisi kitap alıntılarını, Aklın Anatomisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
12'den Vurmak
Seyahata çıkmak ne demek? Bilindik bir yerden bilinmedik olana yollanmaktır. Hayvan, seyahat etmez. Göçer. Seyahât, isteğe bağlıdır. Bundan dolayı irade taşıyan var olana mahsûstur. Göçmeyse, mecburiyet tahtında icrâ olunur.¹ Oysa seyyah yolunu düşünüp taşınarak, hesap kitapla bulmak zorundadır. 1-suikast kurbanı kötürüm kılınmış günümüz Türkçesinde yerini zorunlulukla değiştiren insana "göçmen" deniyor. Halbuki "göçmen" ıatılahı kuşlara mahsustur. Yerini yurdunu zorunlulukla değiştiren insan "muhacir"dir. Sadece moda olduğundan, meraksız, ilgisiz ve düşüncesiz gezen insan müsvettesine" turist" denir.
Niçin yok?
Bilim, fenne (technologie) giriş kapısı olmanın dışında işe yaramaz. Fen de, makine yardımıyla seri imaâlât -yani zincirleme üretim- demek olan sanayiye zemin hazırlar. Sonuçta, merhamet, sevgi, şefkat, yücelik, iyilik, güzellik, namus, iffet, saygı, güven dayanışma çeşidinden üstün insan değerine burada yer yoktur.
Reklam
“[...] ‘düşünen varlık’ da, ancak kendinden sorumludur. O, olsa olsa kendini tanımağa —özbilinç— mezundur. Kendinden hareketle kendini tanıdığı ölçüde ’uzamlı varlığ’ı bilebilir —bilinç.”
2020, s.88Kitabı okuyor
Zekayı kısa hüzme ışığa benzetirsek,akıl , yakının yanında uzağı da aydinlatır. Akıl her nice zekayı da kapsıyorsa , insan, çoğunlukla akla uzanmayıp zeka seviyesinde kalmağı ve hatta zekanın suistimali demek olan 'kurnazlığ' a başvurmağı yeğler. Insan, niye genellikle zekayı akla tercih eder? Akıl kullanmak zordur da ondan. Yorumlamak, saklı duranı keşfedip açığa çıkarmak ne de meşakkatli bir işdir --- işte niye derin anlamlı kitaplardan nefret ederiz, sorusunun da cevabı ! Böyle bir işlemi duyguların en soylularından merâk atesler. Akıl üzre iş gören, davâsına dalmış , kilitlenmiş bir abdaldır. Bu yüzden de çoğu kere , kimi hayvan türleriyle paylaştığımız , zekaya el atmağı unutan yahut ihmal eden bir aptaldır. Bireysel kazanç temelinde zekîyle aşık atılamaz. Akıllıysa , insana ve dünya yarar sağlar. Şu durumda sırf akıl üzre çalışan aptal abdallar olmayaydı, kültür hayatımız bakımından otuz bin yıl öncenin Homo sapiens neandertalensis günlerinden fazlaca uzaklaşmamış olurduk. Sonuç olarak , salt insan emeğinin ürünü kültür ile medeniyet , 'akıl evrimi' ne , yanî ' tekamül'e dayanır
Sayfa 207Kitabı okudu
Filosof-bilimadamı her iki cephede çarpışan savaşçı gibidir. 'Üstündeki yıldızlı gökkubbe'yi değerlendirip anlamlandırırken öte yandan 'içindeki ahlâk yasası' nı inşâ eder.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
İkisi de Kant üzerine. Birşey dönmüş sanki
Bu yüzden işte, şairin, filosufu anlamasını beklemek beyhûdedir.
Üstümde yıldızlı gök”demişti Königsberg’li “içerimde ahlâk yasası”. Yasa mı? Kimin için? Neyi berkitir yasa? İster gözünü oğuştur,istersen tetiği çek idam mangasındasın içinde yasa varsa. Girmem,girmedim mangalara Yer etmedi adalet duygusu iKitabı okudu
"Şu durumda sırf akıl üzre çalışan aptal abdallar olmayaydı, kültür hayatımız bakımından otuz bin yıl öncenin Homo sapiens neandertalensis günlerinden fazlaca uzaklaşmamış olurduk. Sonuc olarak, salt insan emeğinin ürünü kültür ile medeniyet, 'akıl evrimi'ne, yani tekâmül'e dayanır."
"Hülâsa: Âlemin yaratılış gâyesi ile şahikası insan olup onun da sıklet merkezi akıldır. Akıl varlığı insanın özden hür oluşunun âşikâr tezâhürü kendini inşâa etmesidir. İnsanın kendini inşâa etme çabasının ürününeyse ahlak diyoruz. İşte, âlemin, gerek işleyişi gerekse gâyesi bakımından, özü özeti."
Reklam
Ağzının tadını biliyormuş bunlar :)
Bizler nasıl sığır, davar, balık, tavuk etlerini tüketiyorsak, Borneo'nun Dayakları ile Sumatra'nın Batakları 50 yıl, Yeni Zelanda'nın Maorileri ise seksen, yüz yıl öncesine değin özge topluluktan olanların etini, öyle, kemâliafiyetle mideye indiren yamyamlardı. Kültür yoksunu değildiler. Bal gibi, tam teşekkül kültür hayatı olan topluluklardı.
Sakın bu yerlere gidip tatlı bir çocuk görünce "seni yerim" gibi lâtife etmeyin :DKitabı okudu
Transdental Mantık
İçeriksiz düşünceler boş, kavramsız tasavvurgücü kördür.
Sayfa 190Kitabı okudu
Kıstası insanın dışında mi aramalı yoksa içinde mi aramalı? Dışındaysa , bu deneylenir gerçeklikte mi yoksa mümkün tecrübeleri aşkın ilahî mercide mi olmalı? Yok, içindeyse, 'iç' neresi? Fizik - fizyolojik mi yoksa manevî - dimâğî iç midir? "
"Filhakhîka aklın, haddini bilmesi, felsefe-bilim gereği olduğu kadar, edebin icâbıdır da. 'Kablosu kesilmemiş' haddini bilir akıl, kutsaldır; kesik olup bilmeyense, kutsallıkdışı, profanedır."
#2
'Kavram', 'dimağ'da 'hakıkat âlemi'ni oluşturan 'varlığ'ın karşılığı ve iz düşümüdür. Varlığın, gerçeklik dünyasındaki kısmî karşılığı ve iz düşümüyse, 'varolan'dır. Dimağ ürünü kavramın, gerçeklik verisi varolanla izdivâcından bilgi doğar.
Sayfa 60 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.