Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toplu Eserleri 18

Aklın Yolu

Arthur Schopenhauer

Aklın Yolu Gönderileri

Aklın Yolu kitaplarını, Aklın Yolu sözleri ve alıntılarını, Aklın Yolu yazarlarını, Aklın Yolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatın, önemsiz şeylerde olduğu gibi, önemli şeylerde de sürekli bir yalan olduğunu kabul etmek zorundayız. Verdiği sözü tutmuyor hayat; tutsa bile, özlediğimiz şeylerin özlenilmeye değer olmaktan ne kadar uzakta bulunduğunu göstermek için yapıyor bunu.
“Gayet zeki bir hayvan ile hayli sınırlı yeterlilikteki bir adam arasındaki uçurum muhtemelen bir mankafa ile bir dâhi arasındakinden daha büyük değildir. Bu yüzden, (...) onlar arasındaki bir başka bakımdan, eğilim ve duygularının benzerliğinden kaynaklanan ve yine her ikisini birbirine mezceden benzerlik zaman zaman şaşırtıcı şekilde bariz hale gelir ve hayreti mucip olur. Bu mülahaza bütün hayvanlarda iradenin asli ve esasi şey olduğunu açığa kavuşturur; buna mukabil zihin tali ve ilave bir şeydir, aslında iradenin hizmetinde safi bir araçtır.”
Reklam
Ahlaki davranışların müm­küniyetini kendimize izah edebilmek için Tanrı'nın mev­cudiyetini, ferdi ruhun ölümsüzlüğünü ve irade özgür­lüğünü farz etmek zarureti duyarız-her ne kadar onlar hakkında bir bilgimizin olmadığını teslim etmek zorunda kalsak da.
...insanlar da ne kadar gelişkin iseler ve beyinleri ne kadar faal ise nicelik ve nitelik bakımın­dan o kadar fazla uykuya ihtiyaç duyarlar.
Halbuki akıllı - basiret­li bir kimse gençliğinin kötü özelliklerini, şeytanca ve haince oyunlarını kimseye açmaz çünkü bunların hala karakterine tanıklık ettiğini hisseder.
Bilakis herkes dost olarak kendisine sadece zeki veya kurnaz olan birisinden ziyade kolayca uyuşuveren namuslu, iyi huylu ve mü­samahalı hatta halim selim birisini seçmek ister. Bir­ çok kimse kayda değer bir yanı olmayan, başkasının istekleriyle tam olarak uyuşan arızi, harici nitelikler dolayısıyla bile kurnaz olan kimseye tercih edilecektir.
Reklam
Dolayısıyla herhangi birisi bizi inançlarımızdan ve buna bağlı olarak bilgimizden so­rumlu tutmaya kalkarsa yaptığı saçma ve haksız bir iştir...
Eğer irade genel olarak kabul edildiği üzere neticesi veya ürünü olarak bilgiden ileri gelmiş olsaydı o zaman çok iradenin olduğu yerde zorunlu olarak çok bilgi, derin kavrayış ve anlayış olması gerekirdi. Halbuki bu hiçbir surette böyle değildir.
Huysuz bir kısrak için gem ve dizgin neyse insanda da zihin irade için odur. O da talim, ter­biye, teşvik ve tembih vb. dizginle dizginlenmelidir...
Canımızı sıkan on şeyden dokuzu eğer sebeplerinden tam olarak anlaşılmış ve dolayısıyla zorunlulukları ve hakiki tabiatları bilinmiş olsa bu vasfını kaybederdi.
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.