Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim

Osman Nuri Topbaş

Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim Gönderileri

Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim kitaplarını, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim sözleri ve alıntılarını, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim yazarlarını, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed - Ebedi Mucize Kur'an-ı Kerim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir mü'min, hanımına buğzetmesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir." (Müslim, Rada', 61)
O Hidâyet Güneşine nurlu bir hilâl olan Hak dostu Hoca Ahmed-i Yesevî Hazretleri; Fahr-i Kâinât Efendimiz 63 yaşında ebediyete irtihâl ettikleri için, bu yaştan sonraki ömründe, yeryüzünde dolaşmaya vedâ etmiş, vefât edinceye kadar on yıl boyunca, mezar gibi bir yerde irşad hayatına devam etmiştir.
Reklam
Büyük hadis âlimi ve müctehid İmam Nevevî Hazretleri; Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e öyle bir hassâsiyetle tâbî olmaya çalışıyordu ki, Allah Rasûlü’nün karpuzu nasıl yediğini bilmediği için, O’nun tarzının ve tercihinin dışında hareket etmiş olmak endişesiyle, ömrü boyunca karpuz yememiştir.
Tek Derdi, Ümmeti… Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyuruyor: “Dikkat edin! Ben hayatımda sizin için bir emniyet vesîlesiyim. Vefât ettiğimde ise kabrimde; «Yâ Rabbi, ümmetim, ümmetim!..» diye ilk Sûr üfleninceye kadar nidâ edeceğim…” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, c. 14, s. 414)
Sevmek, Fedakâr Bir Gönül İster... "-Ben Allah ve Rasûl'ünü seviyorum." demekle iş bitmiyor. Seviyorsak, merhametimiz ne kadar, şefkatimiz ne kadar, ahlakımız hangi seviyede? Efendimiz'in husûsiyetlerinden bizde ne kadar var? Hodgâmlıktan/bencillikten kurtulabiliyor muyuz? Ümmetin dertleriyle dertlenen, diğergâm bir ruha sahip miyiz? Sevgimiz, hal ve davranışlarımıza aksedebiliyor mu? Yoksa sevgimiz sadece sözde kalan kuru bir iddiadan mı ibaret?!
Bir gün Hazret-i İsa'a bir kimse yol arkadaşı olmuş. Beraber giderlerken bu adam, bir köşede bâzı kemikler görmüş ve Hazret-i İsa'ya: "-Ne olur ya İsa! Bildiğin ism-i azam'ı bana da öğret de bu kemikleri diriltip kaldırayım." diye yalvarmış. Hazret-i İsa ise cevaben şöyle buyurmuş: "-O iş senin kârın değildir. İsm-i azam'ı okuyup ölüyü diriltmek için, yağmurlardan daha temiz bir nefes sahibi, kullukta meleklerden daha anlayışlı bir kişi olmak gerek. İsm-i âzam, (haram ve şüpheli lokmanın geçmediği) temiz bir ağız ve (Allah'tan uzaklaştıran her şeyden arınmış bir) kalp ister. Yani öyle bir kimse ki, nefsi haram ile kirlenmiş olmasın ve melekler gibi isyan ve günahtan pâk olsun. Çünkü bir kimsenin nefsi pâk olmadan, o kimsenin duâsı makbul olmaz!.. Meselâ farzedelim ki sen, Hazret-i Mûsâ'nın asâsını elinde tutabilirsin. Fakat Mûsa'daki kuvvet sende var mı ki, onu ejderha yapabilesin... İş te bunun gibi, sende İsa'nın nefesi yokken ism-i âzam'ı okumanın sana ne faydası olur ki?!"
Reklam
106 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.