Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları

Muzaffer Taşyürek

Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları Sözleri ve Alıntıları

Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları sözleri ve alıntılarını, Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları kitap alıntılarını, Âlemlerin Efendisi(s.a.v.) ve Osmanlı Sultanları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı, Peygamber Efendimiz'e (sav) ve onun kutsal beldesine karşı, derin muhabbet, hürmet ve sadakatini büyük bir hassasiyetle muhafaza etmiş ve devletinin en muhkem kaidelerinden biri haline getirmiştir.
400 çadırlık bir aşiretin bir "cihan devleti"ne dönüşmesini kuru cihangirlik kavgası ile izah etmek, toprakların kılıç zoruyla fethedildiğini iddia etmek bâtıl ve yanlış bir düşüncedir.
Reklam
Bağ-ı İrem'de Gül-i Muhammed Açtı
Kosova fâtihi dervişmeşrep Gazi Sultan 2. Murad'a, 30 Mart 1432 sabahı Edirne Sarayı'nda bir erkek çocuğunun olduğuna dair müjdeli haberi getirdiklerinde Murad Han, önündeki Kur'ân-ı Kerîm'den sûre-i Muhammed'i okumaktaydı. Şair ruhlu sultan, bu müjdeli haber üzerine okumakta olduğu Kur'ân-ı Kerîm'den başını kaldırıp, "Bağ-ı İrem'de gül-i Muhammed açtı" diyerek, geleceğin bir çağı kapayıp yeni bir çağ açacak olan Fâtih'in adını "Muhammed", yani "Mehmed" koydu.
Osmanlı'nın, temellerindeki en sağlam harçların başında, "Peygamber sevgisi" gelmiştir. Osmanlı, Peygamber Efendimiz'e [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun kutsal beldesine karşı, derin muhabbet, hürmet ve sadakatini büyük bir hassasiyetle muhafaza etmiş ve devletinin en muhkem kaidelerinden biri haline getirmiştir. Bu ruh, yedi iklim üç kıta demeden, asırlar boyunca Osmanlı'yı arkasından sürüklemiştir. İ'lâ-yi kelimetullah davası uğrunda fütuhatta bulunurken Osmanlı'nın baş hedefleri arasında hiç kuşkusuz rıza-yı bârîyi kazanmak kadar Peygamberimiz'in hoşnutluğuna mazhar olmak da vardı.
2. Bayezid'in lakabı "veli padişah" idi. Onun oğlu Yavuz, hâdimü'l-Haremeyn sıfatını alarak kendilerinin Mekke ve Medine'nin hizmetçileri olduklarını ilan edecekti. Ve gerçekten de Osmanlı, İslâm'ın izzetli sancağını 600 sene burçlarda dalgalandıracaktı.
İstanbul'dan gönderilen mühendis, mimar ve ustalardan oluşan yüzlerce sanatkâr, mescidin genişletme ve tamir çalışmalarını on iki yılda bitirdiler. Mescidin inşası için Medine'ye yakın yerden kırmızı taşlar kesilmiş, mermerler ise Anadolu'dan getirilmiştir. Bu taşlar "Rûh-ı Resûlallah çekiç sesinden rahatsız olmasın" düşüncesiyle mescidden uzak bir yerde şekillendirilmiş, yeşil ipeklere sarılıp Yâsînler, Fâtihalar, İhlâslar okunarak tekbir ve salat ü selâmlarla Mescid-i Nebevî'ye götürülerek tâzim ve hürmetle yerine konulmuştu. Taşlar yerleştirilirken, az da olsa çekiç darbelerinden çıkan seslerin Resûlallah Efendimiz'i [sallallahu aleyhi vesellem] rahatsız etmemesi için çekiçlere keçe sarılmıştır.
Reklam
Osman Gazi'nin Oğlu Orhan Gazi'ye Vasiyeti
"Allah'ın buyruğundan gayrısını hiç bilmeyesin. Bilmediğini din ulemâsından sorup anlayasın. İyice bilmeyince bir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri hoş tutasın ve askerine imanı, ihsanı eksik etmeyesin ki ihsan, insanın kılavuzudur. Zalim olma; memleketi adaletle şenlendir ve cihadı terketmeyerek beni şâd et. Ulemâya riayet eyle kidin işleri nizam bulsun. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona rağbet, ikbâl ve hilm göster. Askerine ve malina gurur getirip din ehlinden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allah yolu ve maksadımız Allah'ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese ihsanda bulun. Memleket işlerini noksansız gör"
Ey gönül bir can içün her cana minnet eyleme İzzet-i dünya içün sultana minnet eyleme
Sayfa 205Kitabı okudu
"Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş Bir veliye bende olmak cümleden alâ imiş"
Moğol istilasıyla Anadolu'nun bir harabe haline döndüğü yıllarda, atayurdu Mâverâünnehir ve Türkistan'dan kopup gelen Türkmenler, âlimler, gaziler ve dervişler, Anadolu'daki siyasî çözülme, parçalanma ve çatışma ortamından kurtulmak için "uç"lara yöneliyorlardı. "Uç"larda yani Bizans'la sınır topraklarda, küffara karşı "cihad" ve "gazâ" imkânına kavuşuyorlar; din kardeşlerinin iç sürtüşmeler yüzünden birbirleriyle savaşmalarının vebalinden kurtulmuş oluyorlardı.
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.