Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar)

Mehmet Bayrak

Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar) Posts

You can find Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar) books, Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar) quotes and quotes, Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar) authors, Alevi - Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları (Aşuğlar) reviews and reviews on 1000Kitap.
Ey dila talih değil dilden hatadır çektiğim Çok değil, azdır bana, layık revâdır çektiğim Derdimi anlatamam, beyhude efğan eylerim Çaresiz bir derd ile bad-î hevâdır çektiğim Âşık Kâhtî
Göyden iki melek indi, biri dilli biri lâl Dillinin cevabın verdim Lâl’a bilmem neyleyim. Bili cane kast’eyledi, bili malım istedi Malımı taktim eyledim canı bilmem neyleyim. Gavvâf olup derin derin deryalara dalmadım Saralıban ayva gibi bir ürekten solmadım Ben bir naşı serra’fıdım Leli gadrin bilmedim Leli verdim bir nadâna alabilmem neyleyim Ey ilahi giden yohtu nâme yazdım dostuma Gece gündüz şer irakipler girip canım kastına Gusse benim ben de sazı alıp sinem üstüne Üreyimi gam bağladı çalabilmem neyleyim Âşık Hartun
Sayfa 328Kitabı okudu
Reklam
Âşuğların şiirinde yazım dili “ Ermeni Türkçesi “ Ermeni Alfabesiyle Türkçe “ konusunu işleyen Prof.Dr.Talat Tekin şu saptamayı yapıyor : “ Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içinde, Kafkasya ve İran’da yaşayan Ermeni şair ve edebiyatçıları kendi yazıları ile fakat Türkçe ve Azeri lehçesinde eserler vermişlerdir. “
... Bir başka edebiyat tarihçisi İsmail Habib eserinde aşıklara yer verir.Köprülü’nün izlerini taşıyan kısa değinme şöyle : “ Bizdeki saz şairliğinin şümul ve ehemmiyetini şundan anlamalı ki, Ermeniler’den dahi birçok saz şairleri vardı.Bunlar da Müslümanlar gibi Peygambere (nâ’t)ler, tarikat mensupları gibi Hüseyin’nin şehadetine mersiyeler yazıyorlardı. Daha garibi, bu Ermeni şairler de bizzat tarikatlara mensuptu. Onların Hıristiyanlığı bu işe mâni telakki edilmiyordu.Yalnız Müslüman saz şairlerine (âşık) dendiği halde bunlara (âşuğ) denirdi. “
Köprülü, sözlerini şöyle sürdürüyor : Tekke edebiyatı, XIII-XIV. asırlarda büyük inkişaf göstermiş ve bilhaşa büyük mutasavvıf - şair Yunus Emre’den sonra kuvvetli bir manevi nüfuz kazanarak, ortadoks tarikatlere mensup derviş-şairler o tarzda şiirler yazmıştır. Mamafih bu şiir tarzının en ziyade heterodoks tarikatler arasında inkişaf ettiği ve bedî kıymet bakımından en orijinal, en kuvvetli mümeşillerini- Kaygusuz Abdâl, Hâtayî, Pir Sultan Abdâl gibi- Bektaşiler ve Kızılbaşlar arasında bulduğu muhakkaktır.
Reklam