Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri

Ahmet Yaşar Ocak

Featured Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri Posts

You can find Featured Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri books, featured Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri quotes and quotes, featured Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri authors, featured Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri reviews and reviews on 1000Kitap.
Kitleler ugradıkları haksızlıktan kendilerini kurtaracağına iman ettikleri şahıslara insanüstü vasıflar yakıştırmakta, onların ölümsüz olduklarına inanmak istemektedirler. Çünkü buna ihtiyaçları vardır. Bu sebeple zaman zaman bu ruh halinin bir dini inanç biçimine dönüştügü görülür. Daha ilk çaglardan beri dünyanın muhtelif yerlerinde ölüm denilen olayın bir çeşit dünyadan yükseğe çıkma olarak kabul edildigine dair inançlar görülmüştür. Mesela piramitlerdeki metinlerden ögrenildigine göre eski Mısır dininde firavunların ölüm esnasında göge çıktıklanna inanılmaktadır. Bu çıkış bazan bir kuş, çekirge yahut uçan bir böcek şekline girerek, bazan da doğrudan yükselmekle olmakta ve firavun Güneş Tanrısı Ra tarafından kabul edilmektedir. Musevilikte ilyas Peygamber'in, ateşten atların çektiği bir arabaya binip göğe yükselerek düşmanlannın saldırılarından ve ölümden kurtulduğuna inanılmaktadır.Hıristiyanlık'ta da Hz. lsa'nın çarmıha gerildikten (crucifixion) sonra yeniden dirildiği (resurrection) ve göğe çekildiği (ascension) inancı herkesçe malumdur. Aynı inanç bir farkla İslamiyet'te de mevcuttur. İslamiyet'te haça gerilenin Hz. lsa olmayıp Allah tarafından ona benzetilen münafık bir havari olduğu ve ölmeden önce Hz. lsa'nın sağ olarak Allah katına çıktığı kabul edilir
Sayfa 256 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
Bektaşiligin önemli inançlarından birini teşkil eden bu anasır (unsurlar) telakkisinin, bazılarınca bizzat Hacı Bektaş'ın yazdıgı kabul edilen Makalat'ta da kuvvetle işlendigi görülmektedir. Allah insanları bu dört unsurdan yaratmıştır. Dolayısıyla bu unsurların özelliklerini taşırlar. Abidler denilen şeriat ehli, yelden yaratılmıştır. Zahidler, tarikat ehli olup oddan yaratılmıştır. Marifet ehli olan arifler, sudan, sonunculan teşkil eden mahabbet ehli muhibler ise topraktan yaratılmışlardır. Bektaşiligin teşekkülünde hiç şüphesiz fikirleriyle ve şiirleriyle büyük bir rol oynayan XV. yüzyıl Rum Abdalları'ndan Kaygusuz Abdal'a ait oldugu söylenen bazı risalelerde de dört unsurun insan yaratılışındaki payı yine kuvvetle vurgulanmaktadır. Mesela Gülistan isimli risalede Allah'ın Adem'i yüzüne perde eyledigi ve bu perdenin su, toprak, ateş ve yelden yaratıldıgı ifade olunmakta,Sarayname'de ise Makalat'taki fikirler aynen tekrarlanmaktadır
Sayfa 238 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
Reklam
Abdal Musa'ya ait bir menkabede ise şunlar anlatılır...
Abdal Musa bir gün müridlerine tekkeye bir gemi dolusu asker gele­ceğini haber verir; bunlar için yemek hazırlanmasını emreder. Gerçekten bir saat sonra askerler sahile ayak hasarlar. Mürid­ler onları alıp tekkeye getirirler. Askerler ocaktaki kazandan başka ortalıkta bir şey görmeyince aç kalacaklarını zanneder­ler. O sırada şeyh dervişlere yemeği askerlere paylaştırmaları­nı bildirir. Yemek kepçe ile kırk bin askere paylaştırılır. Önle­rinden artıncaya kadar yedikleri halde kazan yine dopdolu durur.
Sayfa 264 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
Herhangi Bir Hayvan Şekline Girme...
Bu motifi ihtiva eden menkabelerden ilkine yine Menalub-ı Hacı Bektaş-ı Veli'de rastlıyoruz. Rivayete göre Ahmed-i Yesevi'nin şan ve şöhretinin artmasını çekerneyen bazı kimseler, onu hırsızlıkla ittiham etmek için, boğazladıkları bir öküzü gizlice tekkenin mutfağına bırakırlar. Ertesi günü hırsızlık şayiasını yayıp her tarafı aramaya başlarlar. Bu arada tekkeye de girerler; mutfaktaki öküzü görürler. Duruma çok üzülen Ahmed-i Yesevi, dua ederek iftiracıları hemen oracıkta herkesin gözleri önünde köpek şekline sokar. İftiracılar önce ete saldırıp yerler, sonra birbirlerini parçalarlar.
Sayfa 223 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
Bektaşi menakıbnamelerinde dağ ve tepe kültünü çağrıştı­ran bazı menkabelere rastlanmaktadır. Mesela Menakıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli'de devamlı olarak bir Arafat Dağı'ndan bahsedilir. Hacı Bektaş Sulucakaraöyük'e geldiği zaman, köye yakın olan bu tepeye çıkmış, oradaki bir mağarayı kendine devamlı inzi­va yeri olarak seçmiştir. Vilayetname-i Hacım Sultan'da, Ha­cım'ın daima yüksek tepeler üzerinde ibadet ve riyazatta bu­lunduğu belirtilir. Bir menkabesinde, Genniyan ilindeki bir te­pe üzerinde günlerce yemeden, içmeden riyazat yaptığı anlatı­lır. Sair günlerde dervişleriyle beraber daima aynı tepede dua etmektedirler. Bir başka menkabede anlatıldığına göre: yine aynı bölgede Kızılburun adını taşıyan bir tepe vardı. Hacım Sultan zaman zaman burada da inzivaya çekilir ve geceli gün­ düzlü sağ ayağı üzerinde tam kırk gün dururdu.
Sayfa 114 - İletişim Yayınları PdfKitabı okudu
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 31 hours
Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri
Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri
Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri
Kitabının ilk yüz sayfası bana biraz sıkıcı geldi yazar
Ahmet Yaşar Ocak
Ahmet Yaşar Ocak
kitapta oldukça çok kaynakçadan yararlanmış Kimi sayfalarda kitabın neredeyse yarısı Kaynakçaya ayrılmış. Kitapta aradığım detaylı bilimsel araştırmayı bulamadığımı belirtmek isterim. Son bölümlere doğru mitlere ve masalsı anlatılara yer vermiş. Şeyh uçmaz mürid uçurur sözünün güzel bir ifade olduğunuda kitapta yer verilen menkabelerden anlıyoruz.
Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi Temelleri
Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslâm Öncesi TemelleriAhmet Yaşar Ocak · İletişim Yayınları · 2015106 okunma
Reklam
64 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.