Ali ile Ramazan. Yetimhanede başlayan birliktelikleri "çarpık" bir aşka dönüşen iki gencin hikayesi. "Çarpık" diyorum çünkü yazarın ilham aldığı gazete haberinin başlığında "Çarpık Gece:2 Ölü" yazıyor. Yazarın deyimiyle "Habire 'çarpık' kelimesini kullanıyor,bize sinyaller gönderiyor büyük gazete. İbne miydi yani Ali ile Ramazan? İbneliğin sonu mudur? Kablo kopar da düşüp ölür müsün?"
Kitap ön yargı ile okuyabileceğiniz bir kitap değil onu baştan söyleyelim. Varsa ön yargılarınızı bir şekilde kenara alıp 160 sayfalığına bu hikayenin içerisine girin. Varsın sonra yine kuşanın ön yargılarınızı. Ama mutlaka kitabı okurken önlerine birer perde çekin ve hikayeyi hissetmeye çalışın.
Yalnızca 2-3 satırlık gazete haberinden esinlenilmiş,üretilmiş bir hikaye,bir roman. Yazarın okuduğum ilk kıtabıydı. Dilini sevdim denebilir ancak sanıyorum gerçek bir olaydan esinlenilmiş olması dolayısıyla yazar bazı karakterleri kurgu dünyasında tam olarak şekillendirememiş. Hikayeye bir anda dahil olan bir anda çıkan, bir anda hikayenin seyrini değiştiren ancak bu hareketinin sebepleri 3-5 satırla açıklanarak geçiştirilen karakterler mevcut. Tabi her birinin hikayesini uzun uzadıya anlatıp anlatmamak ve hikayeye dahil olma derecelerini belirlemek yazarın kendi tercihi ancak bu unsur kitabın finalinin de bir çırpıda oldubittiye gelmesine sebep olmuş bence. Yine de okunması ve tecrübe edilmesi gereken bir roman Ali ile Ramazan, " Yoksulluk ve İstanbul onları tüketirken, kendine gazetelerin üçüncü sayfasından başka gidecek yer bulamayan derin bir aşk!..."