Ali Ulvi Kurucu’nun Ardından

Kolektif

Ali Ulvi Kurucu’nun Ardından Quotes

You can find Ali Ulvi Kurucu’nun Ardından quotes, Ali Ulvi Kurucu’nun Ardından book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aşk demek, insanı sürükleyen güç demek. İnsan, onun peşinden gider. İrade ideal olur, ideal irade olursa bunlar aynı şeydir. İrade aşk olursa, önüne geçilmez. Ama aşk irade olursa da, önünde durulmaz.
Sayfa 143Kitabı okudu
Ali Ulvi Kurucu, ortak şahsiyet haline gelmiş nadir kimselerdendir. Hemen her dini grup tarafından sevilen, sayılan, sözüne sohbetine itibar edilen nadir şahsiyetlerdendi. Bunda, en büyük etken, Hz. Peygamber sevgisini canlı tutması, sünnet metodunu benimsemesi, herkese sevgiyle yaklaşmasıydı. Ruhu Şâd, makamı Adn Cenneti, mükafatı Hz. Peygamber'e komşuluk ve Cemâlullah olsun.
Reklam
Değildir kulluğundan başka bir şeyden gönül âgâh Senin lütfundur ümmîdim, senin meczûbunum Allah!
Sayfa 49 - Rıza TevfikKitabı okudu
Duâdır kalb-i minnetdârın en hâlis temmenîsi..
Sayfa 45 - Rıza TevfikKitabı okudu
Bu dünya bir kervansaray. Gelen gidiyor, konan göçüyor. Her kervan göçerken iyi-kötü kendi sermayesini yükleniyor. Ali Ulvi Bey de nöbetini tamamladı, göç kösü çalınınca yola koyuldu. Bir ömür boyu biriktirdiği sermayesini de yanında götürdü. Şimdi Cennet-i Baki de yatıyor. Yanında 10 bine yakın sahabe; karşısında Allah Resûlü'nün Ravza-i Mübarekeleri, başında belki taşı yok ama üzerinde Hazreti Peygamber'in (s.a) müjdesi var "Medine'de ölmeye muktedir olan orada ölsün. Zira ben, orada ölene şehadet ederim."
Ona göre alim demek, Peygamber varisi demekti. İlmin ve alimin kıymetinin bilinmediği, içinden çekilip alındığı toplumlar en büyük musibetleri uğramış, fakirlikler içinde yüzen toplumlardı. Hemen belirtmek gerekir ki, ilim ve alim değerlendirmelerinde üzerinde durduğu konuların başında bilgi çokluğu değildi vurgu yaptığı. Amele dönüşebilecek bilgi. Yani bilgi, amel, ihlas ve feraset. Eski alimleri anlatırken dikkat çektiği hususların başında onların ilim ve faziletleriyle birlikte feraset sahibi olmaları da gelirdi. Feraset sahibi olmayan alimlerin yakın tarihimizde nasıl kullanıldıklarını ve halkı da yanılttıklarını acı misallerle anlatırdı. Onun için genç ilim erbabından istediklerinin başında ilim ve amelle birlikte, feraset sahibi, yani öngörülü olmalarıydı. Onun günümüz alim ve cemaat önderlerini değerlendirirken üzerinde durduğu hususlardan birisi de, sırat-ı müstakim, İslami çizgideki hassasiyetleri ve ilimleri yanında, siyasi şuur, günün meselelerini doğru algılama, yorumlama ve çözüm üretmedeki yaklaşımlarıydı.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Her ne kadar şairliği ile tanınsa da nesri de mükemmeldi. Bunun bir ispatı 1956'da Bediüzzaman'ın Tarihçe-i Hayat'ına yazdığı önsözdür. "İnşallah öldükten sonra da rahmetle anılmama vesile olur" dediği 16 sayfalık makaleyi şiirleriyle beraber 24 saat içinde yazar. Bunu bir İltifât-ı Peygamberi olarak kabul eden Bediüzzaman başına "Bu önsöz Medine-i Münevvere'de bulunan mühim bir alim tarafından yazılmıştır" ibaresini koydurur.
"Benim bir gayem var, dâvam ve idealim var; insan yetiştirmek. Bilhassa cemiyete güneş, lider, mürşid, sahip olacak imanlı irfan gençliğini yetiştirme aşkım var. Bahçıvanı görürsünüz eli kan içinde, dersiniz; 'Niye?' Der ki; 'Yavrum, ben gül yetiştiriyorum" sözleriyle hülasa ediyordu hayatının gayesini.
Çiçekler, lâleler, güller sana ilân-ı aşk eyler Gönüllerde esen bâd-ı sabâsın Yâ Resûlullâh
Sayfa 53 - Ali Ulvî KurucuKitabı okudu
Kuşatmanın ortasında savunmasını kaybetmiş gibi..