All About Space - Sayı 25 - 2023/06

All About Space

All About Space - Sayı 25 - 2023/06 Gönderileri

All About Space - Sayı 25 - 2023/06 kitaplarını, All About Space - Sayı 25 - 2023/06 sözleri ve alıntılarını, All About Space - Sayı 25 - 2023/06 yazarlarını, All About Space - Sayı 25 - 2023/06 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
⁠⁠Neptün’ün ötesine geçildiğinde Kuiper Kuşağı karşımıza çıkar. Bu bölge Güneş’ten yaklaşık 30 ila 2000 astronomik birim arasını kapsar. Plüton, Eris, Makemake, Haumea gibi cücegezegenleri; barındırır. Kuiper Kuşağından sonra karşımıza Oort Bulutu denen bölge çıkar. Burası 100.000 astoronomik birime kadar uzanır. İçerisinde belki de 100 milyar buzlu gezegenimsi bulunuyor. Kuyurukluyıldızlar da bu bölgeden geliyor. Bu kadar uzak bir bölge olduğu için hakkına bilinenler çok az. Kimi astronomlar Oort Bulutu’ndaki cisimlerin Güneş Sistemi’nin iç bölgelerinden dışarı atılan cisimler olduğunu düşünse de alternatif bir yoruma göre buradaki cisimler komşu bir yıldız sisteminin dış çeperinden takılmış. Bu iki gruba da girmeyen Sentor adı verilen bir cisim grubu da var. Güneş’e en yakın oldukları anda Jüpiter’le Neptün arasındayken en uzak oldukları zaman Kuiper Kuşağı’nın kalbine doğru uzanırlar. Hatta tespit edilen en uzak cismin bir Sentor olduğu ortaya çıktı. Bir de tartışmalı 9. gezegen teorisi var. Birkaç astronom bazı anomalileri açıklarken 9. bir gezegen ihtimali üzerinde duruyorlar. Çok çok uzak bir yörüngede dolaştığı için şimdiye kadar tespit edlememiş olduğunu belirtiyorlar. Tabi bu popüler bir görüş değil. Eğer bir gün gözlemlenirse elbette ki astronomide müthiş bir keşif olur.
Uzayda bir şeyler üretmek için 3B yazıcılar en makul çözüm gibi ancak hala çok yavaşlar. (Sayfa 34-35) Bizden 1300 ışık yılı uzaklıktaki Janus adlı beyaz cücenin bir tarafının helyumdan diğer tarafının hidrojenden oluştuğu görülüyor. Bu olay tahminen manyetik alanın bir tarafta daha güçlü olmasıyla alakalı ama kesin bir şey söylemek için daha fazla gözlem yapmak gerekiyor. (Sayfa 36-41) Temmuz ayında Fransız bir kadına çarpan cisim bir meteorit değil bir dünya kayası çıktı. (Sayfa 42-43) Elektrikli yelkenleri kullanan uzay araçları büyük hızlara çıkabilir. Sadece 10 yıl içinde Güneş Sistemi’nin sınırına dayanabilir. (Sayfa 49) Güneş Sistemi’nin ilk oluştuğu zamanlarda yakınlarında bir Süpernova patlaması meydana gelmiş olabilir. Güneş Sistemi’nin doğum kozası olası etkilerden korumuş olabilir. (Sayfa 50) Subaru teleskobu Hawai Mauna Kea’da. Adını Japonca’da Ülker takımyıldızından alıyormuş. (Sayfa 58-61) James Webb bir gezegen oluşum diskinin merkezinde su buharı buldu. Bu keşif, orada Dünya benzeri gezegenlerin oluşabileceğini gösteriyor. (Sayfa 64-65) Gizli fotonlar, karanlık maddeyi açıklayabilir. Çünkü gizili fotonlar sıradan fotonlarla çok zayıf bir şekilde etkileşime girerler. Tabi şimdiye kadar gizli foton diye bir şey gözlemlenmemiş. Ancak çalışmalar devam ediyor. (Sayfa 74-7
Reklam
Işık hızı geçilebilir mi? Teorik olarak birkaç ihtimal var ama şu anda bunları deneyemeyiz. Mesela WARP motorları enerji alanları oluşturarak ışık hızını geçebilir. Ancak bunları oluşturmak için korkunç miktarda enerjiye ihtiyaç var. Ayrıca enerji alanının dışına nasıl çıkılır bilinmiyor. Solucan delikleri uzay-zamanı bükerek çok hızlı seyahati teorik olarak mümkün kılıyor. Bunlar da bugüne kadar tespit edilemedi. Bazı bilim insanlarına göre takyon adı verilen parçacıklar ışık hızını aşabilir.
Mars'taki gezginlere gönderilen radyo komutlarının Kızıl Gezegen'e ulaşması 20 dakika kadar sürebilirken, en yakın yıldızlardan gelen ışığın bize ulaşması için birkaç yıl geçmesi gerekir. Uzak galaksilere erişmek ise ışık hızıyla yüz milyonlarca ve hatta milyarlarca yıl sürer.
Işık uzayın vakum ortamında şaşırtıcı bir hızla ilerler ve 299.792 kilometrelik mesafeyi bir saniyede geçer.
Kuasarların çoğu mavi görünür. Bu renk sıcak yığılma diskinden yayılan optik ve morötesi ışınlardan kaynaklanır.
Reklam
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.