Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alman Koleksiyoncu

Manuel Benguigui

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ludwig çok küçük yaştan beri kendini sanata kaptırmıştı. Eserlerle, eserler için yaşıyordu, başka bir şey için değil. Onlara bakmak, sadece bakmak bile onun temel besin kaynağı idi. En başta da tablolar, tuvaller ve panolar. Ludwig dünyayı ve sakinlerini hiç umursamıyordu. O sadece sanatı seviyordu, sadece sanatı görüyordu, arkasındaki insanları değil. Bu arada sanatçılar paçayı kurtarırlarsa ne ala. İnsanlık onu ilgilendirmiyordu, o sadece insanlığın yarattığı şeyleri görmek istiyordu. Askerlikten haz etmese de Nazi dönemi Alman ordusunda görev yapan Ludwig’in Hitler için sanat eserleri toplayan bir kuruluşa (ERR) kapağı atmasıyla hayalleri gerçek olur. Nazilerin hedefinde ise sanatın başkenti Paris vardır. ️🖼 #almankolekyoncu @yapikrediyayinlari #okudumbitti #manuelbenguigui #okunanlar #okuyanlarkoleksiyonum
Alman Koleksiyoncu
Alman KoleksiyoncuManuel Benguigui · Yapı Kredi Yayınları · 202039 okunma
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
En başta söyleyeyim yazdıklarım spoiler içerebilir. O yüzden kitabı okuduktan sonra incelemeyi okumanızı tavsiye ederim. Ludwig tablolarla yatan tablolarla kalkan tüm dünyası tablolardan ibaret bir yüzbaşıdır. Ne yapar eder planlar kurup Alman ordusunda sanat eserleriyle ilgili birime kendisini atandırır. Fransa'da görevliyken tanıştığı Lucette ile beraber Ludwig karakterinde değişimler görünür. Romanın kırılma noktası için bu tanışma diyebiliriz. Çeşitli olaylar sonucunda zaten çok sağlıklı bir ruh haline sahip olmayan Ludwig, toptan delirir; o kadar delirir ki işi tabloları yakarak külünü baharat olarak kullanmaya kadar vardırır. Karakterin gelişimi ve sonu açısından tutarlı olsa da olay örgüsü ağır ilerleyen edebi açıdan ağır ve okunması kolay olmayan bir kitap. Özellikle Ludwig'in Lucette ile tanışmasına kadar sürükleyici olmadığı ve tekdüze ilerlediği bir gerçek. Ancak havada kalan ve üstünkörü geçilen bazı noktalar var kitapta. Ludwig'in sadece tablolarla ilgilenmesi gibi yazar da sadece tablolarla ilgili konularda detaylı yazmış. Pek çok konu bir yada iki paragrafla geçiştirilmiş. Belki de yazarın bilinçli bir tercihi bu. Örneğin Ludwig'in hangi entrikalarla kendisini Fransa'ya atandırdığını bilmiyoruz. Veya romanın sonunda taşındığı köydeki evin sahibiyle ilgili dedektiflerin bile zor elde edebileceği bilgileri nereden edindiğini bilmiyoruz. Bunun gibi pek çok şey. Neticede 110 sayfalık kısalığıyla farklı yazarlar okumak isteyenlerin şans verebileceği psikolojik bir roman.
Alman Koleksiyoncu
Alman KoleksiyoncuManuel Benguigui · Yapı Kredi Yayınları · 202039 okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
Yapı Kredi Yayınlarından bu yılın başında yayımlanan Manuel Bengugui'ye ait olan Alman Koleksiyoncu kitabını mağazada okurken büyük bir heyecanla listeme eklemiştim. İkinci Dünya Savaşı sırasında avrupada bulunan sanat eserlerini ele geçirmeye yönelik filmler yapılmıştı. Ancak kitabın sahip olduğu sonsuz yaratma kabiliyetiyle beni nerelere sürükleyebileceğinin heyecanı, yerini zamanla sıradan satırların arasında dolanırken terketti. Evet kitap yine de belirttiğim dönem içerisinde bu eserlere sahip olma yarışını, bu yarışın kimler arasında olduğunu direniş güçlerinin neler yapmaya çalıştıklarını anlatıyor. Ancak sürükleyemiyor. Ana karakter sanat eserleri dışındaki konulara birazcık umursamaz bir tavır takınıyor. Bu anlamda bize Albert Camus'un Yabancı kitabından Mersault ve Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı C. gibi çevreye duyarsız, olsa da olur olmasa da gibi bir düşünce ile yaşayan bir karakter gösteriyor.
Alman Koleksiyoncu
Alman KoleksiyoncuManuel Benguigui · Yapı Kredi Yayınları · 202039 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.