Bütün diğer teselliler tüketildiğinde, saçma sapan da olsa yeni bir teselli bulmanın peşine düşüyor insanoğlu. Alman Sonbaharı Stig Dagerman. Ikinci Dünya Savasi sona erince Isveç gazetesi yazar Stig Dagerman'i 1946 yılının sonbaharında Almanya 'nin durumu gözlemlemek adına görevlendirir. Savaş sonrası Almanya'da cok sey değişmiş, durumun iyi olması beklenirken açlık sefalet kol gezmeye başlamıştır. Harabe hâline gelmiş Almanya'da kadınlar, erkekler ve çocuklar umutsuzdur. Yaşanan acılar umut etmeyi insanlara unutturmustur. Kitapta derin sessizlik her cümlede hissediliyor. Zaten yazar da acılar utangaç, mahçup ve sessizdir demis. Belgesel niteliğinde bir kitap ve anlatımı guzel. Dagerman yetenekli ve duyarlı bir yazar. Yaşamına 31 yaşında son veren yazar, Jelinek'ten ,Sebald'e , Le Clézio'dan Graham Greene'e kadar pek çok yazarı etkilemiş. Bu kitabının ben de hissettirdiği duygu, soğukluk.Buz soğukluğu. Bu yüzden sevdim o duygu bana geçtiği icin. Siz de toplumcu gerçekçi romanları, anlatıları seviyorsanız okuyun derim.
