Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim
Friedrich EngelsAlmanya'da Devrim ve Karşı-Devrim Sözleri ve Alıntıları
Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim sözleri ve alıntılarını, Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim kitap alıntılarını, Almanya'da Devrim ve Karşı-Devrim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yenilgiye uğratıldıysak, yapmamız gereken tek şey başa dönüp yeniden başlamak.
Yenilgiye uğratıldıysak, yapmamız gereken tek şey başa dönüp yeniden başlamak.
Sayfa 12
Görünürde rastlantısal, tutarsız ve bağdaşmaz olan bu karmaşık olgular yığınının hangi bölümünün dünya tarihinin bir parçasını oluşturacağına gelecekteki olaylar ve gelecek kuşakların yargısı karar verecek.
Hiçbir Şeyin Rastlantılara Bırakılmadığı Varış Noktası: Ayaklanma
Oysa ayaklanma, savaş ya da herhangi bir başka sanat kadar bir sanattır; savsaklanmaları, bunları savsaklayan partinin yıkımına yol açan bazı pratik kurallara bağlıdır. Böyle durumlarda göz önünde tutulmaları gereken partilerin ve koşulların özlüğünden mantıksal olarak çıkan bu kurallar öylesine açık ve öylesine yalındırlar ki, kısa 1848 deneyi bunları Almanlara adamakıllı öğretmiştir. Birincisi, eğer oyununuzun bütün sonuçlarına korkusuzca göğüs germeye iyice kararlı değilseniz, ayaklanma ile hiç oynamamak. Ayaklanma, değerleri her gün değişebilen çok belirsiz büyüklükler ile yapılan bir hesaptır; düşman güçler her tür örgütlenme, disiplin ve yetke alışkanlığı üstünlüğüne sahiptirler; eğer onların karşısına daha üstün güçler çıkaramazsanız, bozguna uğradığınızın, hapı yuttuğunuzun resmidir. İkincisi, bir kez ayaklanma yoluna girdikten sonra, en büyük bir kararlılık ile ve saldırıcı biçimde davranmak. Savunma, her türlü silahlı ayaklanmanın ölümüdür; ayaklanma, daha düşmanları ile boy ölçüşmeden yitirilir. Düşmanlarınıza, güçleri dağınık olduğu sırada, birdenbire saldırın, ne kadar küçük olursa olsun, yeni ama günlük başarılar hazırlayın; ilk başarılı ayaklanmanın size verdiği morali yükselterek sürdürün; her zaman en güvenilir yanda gitmeye çalışan sallantılı öğeleri böylece kendi yanınıza alın; devrimci siyasada bugüne kadar bilinen en büyük usta olan Danton ile birlikte: de l'audace, de l'audace, encore de l'audace* diyerek, düşmanlarınızı güçlerini size karşı toparlayamadan, önünüzden kaçmaya zorlayın.
*Cesaret, cesaret, yine cesaret
Sayfa 117 - 2. baskı - Kasım 1992
Burada, bu farklı ayaklanmaların ayrıntılarına giremeyiz; açıklamamız gereken şeyler, bunların karakteri ve nüfusun farklı sınıflarının bunlar karşısında almış oldukları konumlar.
Sayfa 49Kitabı okudu
( Polonyalilar, Çekler ve Almanlar)
Bundan önceki makalelerde söylenenlerin açıklık kazandırmış olduğu üzere, Mart 1848 Devrimini yeni bir devrim izlemedikçe, Almanya'da bu olayın öncesindeki koşullara geri dönülmesi kaçınılmazdı. Ne var ki, bir miktar ışık tutmaya çalıştığımız tarihsel konu öylesine karmaşık bir doğaya sahip ki , sonraki olaylar , Alman Devriminin dış ilişkileri denebilecek olan şeyi hesaba katmadan tam olarak anlaşılamaz. Ve bu dış ilişkilerin doğası da iç işlerininki kadar karmaşıktı.
Sayfa 66Kitabı okudu
Dolayısıyla, Fransa'da , eli kulağındaki fırtınayı hemen peşinden getiren ve yaşlı Franz'in, o ve Metternich yaşadıkları sürece yapının ayakta kalacağı yönündeki iddiasını yalanlayan bir olay birdenbire patlak verdiğinde, Avusturya'da, yavaş ama emin adımlarla muazzam bir değişime doğru ilerliyordu.
Sayfa 48Kitabı okudu
Alman edebiyatı da, 1830 olaylarından sonra Avrupa'yı hoşnutsuzluğa kışkırtan siyasal çoşkunluğun etkisi altında kalıyordu. Çağın hemen tüm yazarları, iyi sindirilmemiş bir anayasacılık ya da daha da kötü sindirilmiş bir cumhuriyetçilik vaaz ediyorlardı. İkinci derecedeki bazı edebiyatçılarda, yazınsal yapıtlarının kötülüğünü, ilgi çekecekleri kuşkusuz siyasal anıştırmalarla kapama gitgide bir alışkanlık oluyordu.
Alman halkı her ne kadar ilk devrimini iyi bir sonuca ulaştıramadıysa da, hiç değilse devrimci yola gerçekten atıldı.
( Viyana Ayaklanması)
24 Şubat 1848'de Louis- Philippe Paris'ten kovuldu ve Fransız Cumhuriyeti ilan edildi. Izleyen Mart ayının 13'unde Viyana halkı Prens Metternich'in iktidarını yıktı ve yüz kızartıcı bir şekilde ülkeden kaçmasına yol açtı. 18 Mart 'ta Berlin halkı silahlı bir ayaklanma başlattı ve on sekiz saatlik inatçı bir mücadelenin ardından Kralın teslim olduğunu görmenin mutluluğunu yaşadı. Eş zamanlı olarak, Almanya'nin daha küçük Devletlerinin başkentlerinde , farklı ölçülerde şiddet içeren, ama hepsi aynı başarıyı elde eden isyanlar patlak verdi. Alman halkı, ilk devrimini başarıya ulaştiramamis olsa bile, en azından, devrim yoluna gerçekten girmişti.
Sayfa 49Kitabı okudu