Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Altıncı Hikaye

Mehmet Sarı

Altıncı Hikaye Gönderileri

Altıncı Hikaye kitaplarını, Altıncı Hikaye sözleri ve alıntılarını, Altıncı Hikaye yazarlarını, Altıncı Hikaye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dervişlik, nefsini kendi zaaflarının esaretinden kurtarıp, hiçbir kuvvetin ihlal edemediği bir hürriyet sınırına atlatmaktır."
Sarayla arası iyi olan yalnız Salamon Nasi değildi elbette. Padişah efendimizin engin hoşgörüsü sayesinde her milletten insan, payitahtın eşsiz musikisine farklı makamlarla kendilerinden bir şeyler katarlardı. Bu eşsiz musiki, Elvan Mahallesinden Topyıkığı Mahallesine kadar her adımda genişler; ölümler bu musikiye bir es kondurur, dirimler ise bu enfes musikinin fermatasını oluştururdu. Her milletten çubukçular, çakmakçılar, fermeneciler, fincancılar, fodlacılar, hakkaklar, sütçüler, kavaflar, silahçılar ve diğer işleri yapanlar ise her gün bu musikinin nağmelerini farklı bir tarzda icra ederlerdi. Bu şehrin her mahallesinin bir vaadi vardı. Bu vaatlerin sağırları ve körleri, İskender aynasını çatlatıp al al gemileri paramparça ederler, çakmaksız tüfekle henüz doğmamış tavşanları güz alevinde kebap, rüzgarlarını da bedenlerine rebab ederlerdi. Leylekleriyse darıları biçerken ahalinin laklakları ile ömürlerinin aşiyanlarına sefer eylerler, bununla da yetinmeyerek öğle azığında manda doğurup onu şehrin en büyük hamamına tellak yaparlardı. Bu şehirde yaşayanların her günü pazardı; ama pazarlar her gün kurulmazdı.
Reklam
"Kader gelince göz, kör olur. Hazreti Yakup'a sormuşlar: Neden Mısır'dan gelen gömleğin kokusunu işittin de yakınında bulunan Kenan Kuyusu'ndaki Yusuf'u görmedin? Hazreti Yakup, adamların bilmişlik taslayan hallerine bakıp, 'Halimiz güneş gibidir. Bazen görünür, bazen bir bulutun ardına saklanırız. Bazen her şeyi görürüz bazen de ayağımızın dibindekini göremeyiz.' demiş. Senin anlayacağın kader konuşmaya başlayınca gözdeki nokta silinir gider."
Dört yüce meleğin isimlerinin baş harfini simgeleyen ilahi bir isim olan "cami" sözcüğünün yankılandığını duydu şehrin her yanında.
"Uyuyan bir insanı seyretmek, sana gelmiş bir mektubu açıp okumaya benzer."
"Rüya ile gerçek, iki noktadan ibarettir. İnsan rüyaya daldığı an aslında gerçekleri anlamaya başlamıştır. Gerçekleri anlamaya başladığı zaman ise rüyada olduğunun farkına varır. İyilik ve kötülük senin için birdir. Kirli sular da berrak sular da büyük bir deryada kaybolup gitmiyorlar mı? O halde neden benliğini ararsın hala. Hayat serüveninde hızla almakta olan insan, noktaları koyması gereken yere koymaya dikkat etmelidir. Firar ederken yarin eşiğine ayağın takılı kalırsa karar etmiş olursun. Artık karar ver, firar mı edeceksin yoksa karar mı?"
Reklam
"Yolculuklar gerçektir ve hüzün kokar Azat, kokladığın yok oluşun kokusu değil, hüznün kokusudur. Gerçek denilen şey belki de tahriften ibarettir. Gerçek, geçmişten geleceğe uzanan ve şimdi görülen bir rüyadır. Bütün rüyalar gibi gerçekler de yorumlanabilir; ama görülürken değil uyanınca..."
"Her şehir, insanın kaderidir. İnsan her şehirde biraz daha ağırlaşır; çünkü bir hikaye daha almıştır heybesine..."
"Ben, annemi hiç görmedim Efendim; ama bunun için üzülmüyorum. Çünkü güzel olan her şeyi annemin yüzüne benzetiyorum.
Sayfa 200Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.