Velakin kalbimin içinde ne aşk aynası ne de bir şekil kalmıştı. Banu artık benim gönlüm olmuştu. Evvelce içimdekiler meydandayken şimdi açıkta bulunanlarım, sırrım olmuştu. Ben şimdi tam mânâsıyla seviyordum. Ben benimle kavuşmuştum.
Bense sonu gelmez bir ağlamaya tutulmuştum. Gözyaşlarım döküldükçe bana bir ilaç gibi güzel tesir ediyor, üzerimdeki hüzün kâbusu ve kasvet eksiliyordu.
"Ey efendi, oğlumuz seviyor, aşk hastasıdır," cevabında bulundu.
Zavallı pederim sordu:
"Muhterem hekim, peki kimi seviyor?"
Hekim: "Hiç kimseyi! İşte aşkın en öldürücü şekli budur."