Amerikan Başkanları

Türkkaya Ataöv

By Number of Pages Amerikan Başkanları Quotes

You can find By Number Of Pages Amerikan Başkanları quotes, by number of pages Amerikan Başkanları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Başkan yardımcıları (başkanın yerine geçenler dışında) adı sonra hemen unutulan kişilerdir. Seçime girmeleri pusulada bir denge sağlamak içindir. Başkan adayı Katolik ve kuzey-doğudansa, yardımcısı Protestan ve Güneyli olur. Ya da biri büyük endüstri sermayesinin tartışılmaz biçimde yandaşıysa, öteki tarımla uğraşan çiftçilerin sözcüsü gibi görünür.
Sayfa 19 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Seçilen başkan yürütme erkinin başıdır. Ulusun dış ilişkileri, diplomasinin yürütülmesi, uluslararası antlaşmaların (Senato’nun üçte ikisinin onayıyla) yapılması, yüksek rütbelilerin (gene Senato onayıyla) atanması ve silâhlı kuvvetler başkomutanlığı onun denetimin dedir. Kongre’den gelen yasayı veto etme, yani yasama meclisinin kararına "olmaz” deme yetkisi vardır. Bu yetki ancak her iki alt-meclisin üçte-iki oyuyla aşılabilir. Başkan Kongre’yi özel toplantıya çağırabilir, ona izlenecek siyaset önerebilir. Partisinin de başkanı olduğundan, iç siyasette de büyük güçtür ve partisinin Kongre'de çoğunluğu varsa, orada da egemen olur ve “kuvvetler ayrımı”na ilişkin anayasal ilke uygulamada işlemez.
Sayfa 20 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Başkanlık seçimlerinde gerçek uygulamaya gelelim. İyi bir yazar olmanın yanı sıra daha çok İngilizce sözlüğüyle ünlü olan Noah Webster’in (1758 1843) üçüncü Başkan Thomas Jefferson’a (1801-09) şöyle bir mektubu var: “Namuslu kişiler yerine aptallarla düzencilerin en yüce katları ele geçirme olasılıklarının olduğu yerde, seçimle yönetime gelme yurttaşa ne kazandırır ki?” Webster’in ülke yönetiminin daha ilk yıllarındaki bu gözlemi bugün sanki çağdaş bir değerlendirme gibi geliyor. Gerçek şu ki, bugünün hastalıklarının kaynağı işte o kuruluş yıllarındadır.
Sayfa 21 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Sıradan Amerikalı kendi seçim düzeniyle, hele başkanlarını kendilerinin seçtiğini inanarak övünür durur. Başka toplumlardaki düzenleri de kendine göre ölçüp biçer. Örneğin, Amerikan silâhlı kuvvetlerinin siyasetin ta göbeğinde yer almış olduğunu bilmez de, onun dışında kaldığını sanır. Ama kimi başka uluslara “siz de bizim gibi demokrat olun; askeriniz siyasete karışmasın!” dersini vermeğe kalkar. Ya da seçimlere Danimarka’da seçmenin yaklaşık %90’ı katılır ve bu oran ABD’nde ara seçim için %33 ve başkanlık seçimi için de %50 ise de, kendini katılımcı demokrasinin bireyiymiş gibi görmeyi sürdürür.
Sayfa 21 - İleri YayınlarıKitabı okudu
İstanbul’daki Amerikan Kız Kolejinin Osmanlı döneminin ilk Müslüman kız mezunu olan ve Ankara’da Mustafa Kemâl başkanlığında BMM açıldığında oraya gelen Halide Edip Adıvar da Yunanlılara karşı ilk zaferler kazanıldığında, Gazi’ye artık çok yorulduğunu ve Amerika’da Washington gibi dinlenmek için bir köşeye çekilmek isteyebileceğini söylemişti. Halide Edip’in bu önerisinde ulusal önderin sağlığı ve rahatından çok, Türkiye’de ileride kurulacak devletin niteliğini ve ortaya çıkacak anlaşmazlığı düşündüğü ve kendi açısından kaygılandığı anlaşılıyor. Aynı Halide Edip’in 1960’lı yıllarda “Atatürk haklıymış!” dediği de bilinmelidir.
Sayfa 27 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Birkaç yanlış dışında, Washington’un zamanlaması gerçekçiydi. 1796'da görevden ayrılırken yaptığı “Veda Konuşması” genç Amerika’ya Avrupacın işlerine karışmamasını öneriyordu. Bugün de, birkaç yönden ibretle okunacak bir belgedir. Ancak, onun dışişlerine bakan sekreteri Jefferson giderayak şu eğreti yorumu yaptı: “Her şey tam kızıştığında çekip gidiyor ve pisliği temizlemeyi bize bırakıyor.” Bunu söyleyen Bağımsızlık Bildirisini kaleme alan kişiydi.
Sayfa 28 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.