"Biri diğerine muhtaç olduğunda diğeri bunu kendine görev edinir. Çünkü birini ölümden ya da umutsuzluktan kurtarırsanız bunu içinizden gelen duyguyla yaparsınız."
Biri, diğerinin ızdırabını gördüğünde ona yardım etmeyi kendine görev bilir. Evet görev!...
"Ben size yabancıyım. Sizden susmanızı, yani beni gördüğünüzü kimseye anlatmamanızı istiyorum. Siz de susuyorsunuz. Böylelikle görev tamamlanmış oluyor. Sizden benimle konuşmanızı rica ediyorum. Çünkü bu sessizliğe devam ettikçe ölüyorum. Geberiyorum. Beni dinlemeye hazırsınız, iyi bu. Peki, sizden beni tabuta koyup gemiden atmanızı isteseydim? İşte o an yardımseverlik biterdi." Bence bu kısa kitabın özeti tam olarak buydu.
Tanımadığı bir kadının yardım talebini reddedip sonucunda onun sırrını canı pahasına saklayan bir doktor, bir Amok koşucusunun hikayesi...
Kitap kısa , öz ,sade ve akıcıydı. Sonunu merakla bekledim ve biraz da şaşırdım. Okunabilir.
Amok KoşucusuStefan Zweig · Karbon Kitaplar · 2018111,8bin okunma
Bu fırtınalı, kaba saba adamın yani benim onun peşinden gitmem tabii ki kadını ürkütmüştü. İşte... Bir saniye! Bekleyin! Bu, birini öldürmeden uyarı gibiydi. Ben de kendi yok oluşuma doğru gittim. O bir hanımefendiydi! Ben ise bir Amok Koşucusu!