Anadolu İnkilabı - Ayıcı Arif'in Anıları Gönderileri
Anadolu İnkilabı - Ayıcı Arif'in Anıları kitaplarını, Anadolu İnkilabı - Ayıcı Arif'in Anıları sözleri ve alıntılarını, Anadolu İnkilabı - Ayıcı Arif'in Anıları yazarlarını, Anadolu İnkilabı - Ayıcı Arif'in Anıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birinci İnönü yeni Türkiye'nin ilk askeri zafer günüdür. Kollarını sallayarak Batı Anadolumuzu istila eden Yunanlılar, mehmetciğin ilk tokatını İnönü'de yemişlerdir.
Mustafa Kemal Paşa hazretleriyle birlikte İstanbul'dan Anadolu'ya hareket ederek çeşitli görevler üslenmiş bulunan kişilerin isimleri:
1 - Albay Refet Beyefendi (3. Kolordu Kumandanı olarak)
2 - Albay Kazım Beyefendi (Manastırlı) müfettişlik kurmay başkanı
3 - Yarbay Mehmet Arif Bey müfettişlik kurmay ikinci başkanı
4 - Binbaşı Hüsrev Bey müfettişlik birinci şube müdürü
5 - Binbaşı Kemal Bey müfettişlik topçu kumandanı
6 - Albay İbrahim Tali Bey müfettişlik sağlık başkanı
7 - Binbaşı Doktor Refik Bey müfettişlik sağlık yardımcısı
8 - Yüzbaşı Cevat Bey müfettişlik başyaver
9 - Yüzbaşı Mümtaz Efendi müfettişlik erkanı harbiye mülhakı
10 - Yüzbaşı İsmail Hakkı Efendi
11 - Yüzbaşı Ali Şevket Efendi müfettişlik emir subayı
12 - Yüzbaşı Mustafa Efendi müfettişlik karargah kumandanı
13 - Üsteğmen Hayati Efendi müfettişlik kurmay başkanı yaveri
14 - Üsteğmen Abdullah Efendi müfettişlik iaşe subayı
15 - Üsteğmen Hikmet Efendi Refet Bey'in yaveri
16 - Teğmen Muzaffer Efendi Paşa hazretlerinin yaveri
17 - Birinci Sınıf Katip Faik Efendi şifre katibi
18 - Dördüncü Sınıf Katip Memduh Efendi şifre katibi yardımcısı
... 10 haziran 1919 tarihli denizli heyet-i milliyesinin yayınladığı bildiridir.
Güzel İzmir'imizi işgal eden Yunan canavarları vilayetimizin içlerine doğru ilerliyorlar. Ayak bastıkları yerde hadsiz, hesapsız vahşetler, tüyleri ürperten alçaklıklar yapıyorlar, camilerime Yunan bayrağı asıyorlar... Biz bu hain düşmanlara karşı ayaklandık, bunları ilk olarak Menderes'ten bu tarafa geçirmemeye ve sonra vilayetten temizlemeye karar verdik. Allah'ın büyüklüğüne güvenen namuslu mert kardeşler silahlarıyla birer birer gelip bize el uzatıyorlar. Yarın Yunanlılar'ın pis ve murdar ayakları altında inleye inleye ölmektense bugün ya mertçe ölmeye veyahut şerefle, namusla yaşamaya azmettik. Bugünkü çalışmayı din ve namus borcu bilen kardeşlerimiz seyirci durumunda kalmamalı, vaktin nakit olduğunu ve kaybedecek zaman olmadığını düşünerek hareket etmeliyiz, Allah yardımcımızdır."
Anadolu İnkılabını kolaylıkla mütalaa edebilmek ve inceleyebilmek için üç döneme ayırmak uygun olur.
Birinci dönem
İkinci dönem
Üçüncü dönem
Milli Ayaklanma ve İsyan
Düzenli Örgütler
Kurtarma ve Milli Bağımsızlık
Bu dönemlerin en mühimi ve en tehlikelisi doğal olarak
birinci dönemdir. Çünki bu dönem, hükümetsizlik ve ihtilal
dönemidir ki ancak bunun istikrarı sayesinde bir milli hükümetin kurulması, düzenli orduların oluşumu ve idare makinasının düzenli işleyebilmesi mümkün olabilmiştir.
İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal tarihi olan 15 Mayıs 1919'dan iç isyanların bitim tarihi olan (10 Ocak 1921) Birinci İnönü zaferine kadar devam eden birinci dönem, milli savaşımızın en mühim safhasını içine alması itibarıyla cidden incelenmeğe değerdir.
Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Adanalı Arif yani Ayıcı Arif'in kendi dilinde Mondros'tan Birinci İnönü'ye kadar olan kısmı anlatırken ikinci bölümünde farklı kişilerin Arif ile ilgili yazdıkları kesitler yer alıyor.
Arif, Atatürk'ün eski arkadaşı olmakla birlikte Milli Mücadele döneminde yanında yer alan, 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktığı ekibi içerisinde yer alan, sonrasında mebus olan ve İzmir Suikasti davasında asılan bir şahsiyet. Paşaya bu kadar yakınken suiskast ile ilgili asılması dikkatimi çektiğinden kitabı okudum fakat çok tatmin olduğum söylenemez.
İlk bölüm sığ bir inklap tarihi, ikinci bölüm ise Arif'in adının geçtiği kısa kısa yazılar dizini. Kitabı beğendiğimi söyleyemeyeceğim maalesef.
Yunanlılar, bu defa milli kuvvetlerle değil, düzenli ve eğitimli birliklerle çarpıştıklarını itiraf, topçularımızın ustalığını taktir ve kendi ordularında mevcut bulunmayan 10 luk ağır obüs toplarının tarafımızdan kullanılmasına şaşırmışlardı.
Padişah, Ingilizlere kötülük ve fesad aracı olmaktadır.
Ona bağlılık şeriat hükümlerine muhalefettir. Bundan dolayı din ve memleketi kurtarmak için savaş meydanına atılan önderlere ve kumandanlara katılmak ve onlara itaat etmek farz olunmuştur".
16 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa maiyet ekranıyla İstanbul'dan vapurla Samsun'a doğru hareket ettiler. Talihin ne garip cilvesidir ki bir müddet evvel hatta sivil olarak Anadolu'ya geçmeğe karar vermiş olan paşa, bu defa Fahri Yaver ve 9. Ordu Müfettişi olarak olağanüstü yetkiyle Anadolu'ya geçiyordu.
Yok olmağa doğru sürüklenmekte olan vatanın kurtarılması için Anadolu'nun geniş kucağına atılmaktan başka bir çare olmadığına inanmış bulunanlar oldugu gibi, İngiliz ve Amerikan mandasını düşünenler de az değildi.
Ulusların tarihlerinde insanların harman olduğu dönemler vardır. Özellikle bir şeylerin yıkıldığı ve yerine yeni bir şeylerin kurulmaya çabalandığı dönemlerde, ihtilal kendi öz evlatlarını yer. Ama ister Fransa'da olsun, ister Türkiye'de…