Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anadolu Manzaraları

Hikmet Birand

Anadolu Manzaraları Gönderileri

Anadolu Manzaraları kitaplarını, Anadolu Manzaraları sözleri ve alıntılarını, Anadolu Manzaraları yazarlarını, Anadolu Manzaraları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağaç, tabiatın, bitkinin teknik ve sanat zekasının başarabildiği güzel ve olgun varlık, bakın, insana ne çok benziyor... Hepsinin, her birinin ayrı bir kişiliği var; insan gibi.
Halkımıza ilkin ormanın bir ağaç tarlası olmadığını, orman toprağının da tarım toprağı olmadığını, hatta toprak olmadığını anlatmalı.
Reklam
Humus toprak değil, sanki bir hayvan bahçesi, binlerce, milyonlarca hayvanın yuvasıdır.
Orman, toprağını da kendini de kendi yaratan bir varlıktır.
Bugün dev şehirlerin ezici darlığından bunalan yeni zaman insanının, şehrin yüklediği ezgilerden kurtulmak, kısa süreli de olsa bir huzura kavuşmak için kendini tabiatın ferahlatıcı genişliğine zor atmasının sebebi nedir?
Sayfa 116 - İnsan, suni peyzajı yaratan ve asırlardan beri içinde yaşayan / kültürün sataşmadığı yerler kalmışsa, oralara ağıtlar yakmakta.
Tekerlekler yolların yüzüne er geç alınyazıları olan bu çizgileri çizer; onların ömrü de böylece tükenir gider.
Sayfa 106
Reklam
Türkiye vejetasyonunu teşkil eden nebat bileşimlerinin hepsi yozlaşmış, nesli bozulmuştur. Memleketimizde bazı bölgelerin, mesela Orta Anadolu'nun vejetasyonu başlangıçta nasıldı? Bunu bilmeye artık imkân kalmamıştır.
Sayfa 102
Ormanda mesafenin, yönün, yükseklik ve alçaklığın, ne kadar küçük olsalar bile büyük önemi vardır.
Sayfa 90 - Yükseldikçe ormanın manzarası değişiyor.
Dallar, yapraklar kat kat öyle sıralanmışlar ki havada üst yapraklardan kalan boşluğa, alt yapraklar, onlardan kalan aralığa daha alttaki yapraklar dizilmiş ve hepsi yüzlerini yukarıya çevirdikleri için gökle yer arasına çekilen bu alaca bulaca yaprak örtüsünden harikulade güzel bir mozaik meydana gelmiş. Güneş, ormana yalnız can değil, biçim de veren hayat kaynaklarından biri ve en büyüğüdür.
Sayfa 86 - 87
Serin nemli bir loşluk içinde ağaçlara baka baka ilerliyorum. Koyu yeşiller köknar, açık yeşiller çam; biliyorum zati. Altın sarısı lekeler titrek kavak imiş, limon sarısı gürgen, turuncu sarı ve kızıllar kayın, pas renkli benler de meşe. Soyuk ormanının üst eteğinin tacı, üst katı bu ağaçlardan, ama tacın altında ikinci kat, yarı ağaçlar ve çalılar katı var. Ormanın ikinci katı renkçe de, çeşitçe de, orman hayatı ile ilgili meselelerce de daha zengin. İşte fındık şimdiden küpelerini sarkıtmış, üvez ve muşmulanın yapraklan kızarmış, kızılcığın, alıcın, papaztakkesinin yemişleri pembe-kırmızı; yaprakları sarı.
Sayfa 85
Reklam
Tabiatın büyük şeylerinden biri de ağaç değil mi? Bitkilerin muktedir oldukları en muhteşem yapı üslubu; canlı tabiat içinde en azametli en dayanıklı bina.
Sayfa 82 - 83
Hangi dâhi sanatçı bu ağaçların kullandığı iki boyadan bu kadar zengin bir renk varyasyonu çıkarabilir?
Sayfa 78
Çünkü orman, toprağını da kendini de kendi yaratan bir varlıktır.
Sayfa 75
Ağaç, tabiatın, bitkinin teknik ve sanat zekasının başarabildiği güzel ve olgun varlık, bakın, insana ne çok benziyor. Şu gövdesi bir sütun gibi yükselen muhteşem ağaç, bir sarıçamdır. Yanı başındakiler ve bu ormandaki on binlercesi de sarıçamdır. Fakat bakın, hiçbiri ötekinin tıpkısı değil. Hepsinin, her birinin ayrı bir kişiliği var; insan gibi.
Sayfa 71
... hepimiz ağaçlara, muhteşem çamlara hayranız. Hem de sadece dıştan görünüşlerine, heybetlerine, biçimlerine, sakin, sessiz duruşlarına bir heykel seyredermiş gibi hayranız. Onların büyük eserlerini, kendi kendilerini yaratışlarını düşünmeden bile...
Sayfa 71
188 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.