Saçlarını briyantinle yapıştıran, ama hâlâ hiçbir genç kız tarafından fark edilemeyen, geçip giden gençliğine karşı direnen ve varacak bir limanı olmayan Bozoka Sabit'te ya da yaşamını amatör futbola adamış Çapar İsmet'te ya da bir zamanlar kalecileri topla birlikte ağlara zımbalayan, ama artık göbeğini taşımakta güçlük çeken Cavalı'da görüyordum geleceğimi. Yalnızlık ve hüzün. Düş kırıklığı. Bir ömür ağır ağır geçiyordu.
Sayfa 103 - Can