Çerkez Ethem Bursalı varlıklı bir ailenin oğludur.Birinci Dünya savaşı sırasında Teşkilat- ı Mahsusa ile çalışmıştır.Bu kitaptaki anıları 1919 ile 1921 yılları arasını kapsamaktadır. Çerkez Ethem İzmir yöresinden başlayıp,Bursa, Biga, Karacabey, Susurluk, Gönen,Düzce, Hendek, Bolu, Adapazarı bölgelerinden birinden diğerine koşup gerek Yunan kuvvetleriyle, gerekse isyancı çetelerle çarpışmalarını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.Askeri , taktik konuları olmakla birlikte herkesin anlayabileceği şekilde ve kısaca aktarılmış.Daha sonrasında Yozgat’a Çapanoğlu isyanını bastırmaya gönderiliyor.Buradan da muvaffakiyetle dönüyor. Tüm bunları yaparken ünvanı Cezalandırma Kuvvetleri komutanı dır ve emirleri Ankara vermektedir.Hep daim kendisine rahat vermeyen mide rahatsızlığı nedeniyle bir süre Ankara’da kalıyor.Bir süre sonra arkasından bazı entrikalar çevrildiğini ve ayağının kaydırılmaya çalışıldığını fark ediyor.Yüzleştiğinde İsmet Paşa olayı yalanlıyor ancak 27.11.1920 de Çerkez Ethem Bey’in ölü ya da diri yakalaması kararını çıkarıyor.Birinci İnönü muharebesi sırasında kuvvetleri ile birlikte iki ateş arasında bırakılıp yok edilmeye çalışılıyor.Bir çok çarpışma ve olaylar sonrasında maalesef ve maalesef Yunanlılara sığınmaktan başka çaresi kalmıyor.Kurtuluş savaşında çok yararlılıklar göstermiş bir insan olarak hazin bir sonu oluyor. Çerkez Ethem ‘in anılarını okumak hep kendi penceremizden baktığımız olaylara, karşı komşunun penceresinden bakmak gibi. Tarih kitaplarında hain olarak damgalanmış, ancak kitabı okuduktan sonra böyle düşünmek çok zor.