Osmanlı'da İktisadi Modernleşme ve Uluslararası Sermaye

Anka'nın Sonbaharı

Ali Akyıldız

Anka'nın Sonbaharı Gönderileri

Anka'nın Sonbaharı kitaplarını, Anka'nın Sonbaharı sözleri ve alıntılarını, Anka'nın Sonbaharı yazarlarını, Anka'nın Sonbaharı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Said Halim Paşa hükümeti 23 Mart 1916’da çıkardığı başka bir geçici kanunla, yabancı şirketlere Türkçe kullanma zorunluluğu getirir. Yabancı imtiyazlı şirketler, zorunlu hâller, teknik konular ve yabancı kuruluşlarla yaptıklarının dışında kalan bütün yazışmalarında Türkçe’yi kullanmak mecburiyetindeydi. Bu kanunla Türkçe kullanımı zorunlu hâle getirilerek hem Osmanlı vatandaşlarına yeni bir istihdam alanı yaratılması, hem de bu çalışanlar vasıtasıyla yabancı şirketlerin içeriden denetlenmesi amaçlanıyordu.
Sayfa 193Kitabı okudu
İttihatçılar Birinci Dünya Savaşı’nın puslu atmosferi içerisinde kapitülasyonların kaldırılmasını ciddi olarak ele alır ve bununla ilgili kararın esaslarını belirlemek üzere 1914 Eylül’ü başlarında Adliye Nazın Pirizade İbrahim Bey’in başkanlığında bir komisyon kurulur. Yapılan bu çalışmalar neticesinde 8 Eylül 1914’te Prens Said Halim Paşa başkanlığında toplanan hükümet, komisyonun kapitülasyonlann lağvedilmesi yönündeki kararını kabul ve aynı gün bu karan ilân eder; bu karara istinaden Osmanlı ülkesinde oturan yabancılar hakkında devletlerarası hukuk kurallannın uygulanacağı ve hâlen tatbik edilen ve kapitülasyon ismi verilen malî, İktisadî, adlî ve idarî bütün imtiyazların, onlardan doğan bütün ayrıcalık ve hakların lağvedildigi kamuoyuna duyurulur.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Yabancı şirketleri denetim altına alabilmek için II. Abdülhamid döneminde de birkaç kez girişimde bulunulur. Ticaret Müsteşarlığı bu amaçla ilk olarak 1886 tarihinde bir nizamname hazırlar. Nizamnamenin gerekçesinde, söz konusu denetim hakkının kullanılabilmesine meşruiyet sağlayabilmek için Avrupa ülkelerinden ve Amerika’dan örnekler verilir. Buna göre yabancı bir şirketin Osmanlı ülkesinde faaliyet gösterebilmesi için kendi ülkesinin konsolosluğundan alınmış bir güven mektubunu takdim etmesi ve Osmanlı makamlarından ruhsat alması gerekiyordu. Hükümetin müsaadesi olmaksızın şirket içtüzüğü değiştirilemeyeceği gibi şirketin faaliyet alanı da genişletilemezdi. Ticaret odalarının oluşturacağı komisyonların şirket faaliyetlerini sürekli olarak denetlemesi ve nizamnameye aykırı davranan şirketlerin ise cezalandırılması öngörülüyordu. Bu nizamname kamuoyuna açıklanmadığına göre büyük bir ihtimalle yürürlüğe konulamadı.
Sayfa 189Kitabı okudu
Devlet, mahkemelerini yetkili merci olarak kabul etmeyen, vergi vermeyen ve denetimi reddeden yabancı şirketlerle kendi vatandaşların arasında sorun çıktığında kapitülasyonlar yüzünden vatandaşlarının haklarını koruyacak tedbirleri alamıyor; birçoğu kendi ülkelerinde de tescil edilmemiş olan bu şirketlere herhangi bir denetim ve yaptırım uygulayamıyordu. Bu yüzden özellikle 19. yüzyılın ikinci yansından itibaren, kapitülasyonların doğurduğu iktisadı sonuçlar reformcu devlet adamları tarafından ciddi olarak tartışılmaya başlanır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Çalışma hayatına işçi olarak giren kadınlar bir süre sonra kendi işlerini kurarak işveren konumuna geçmeye başlar. Birkaç örnek vermek gerekirse, Enver Hanım, asker elbisesi dikmek amacıyla bazı evleri atölye haline getirir; Naciye Hanım, Hanımlar Fotoğrafçısı Naciye unvanlı bir fotoğraf stüdyosu kurar ve Seyyide Kemal Hanım da bir şekerleme imalathanesi açar. Bunların dışında, 11. Meşrutiyet döneminde büyük sermaye gerektiren teşebbüslere de girişirler. Fatma Nüzhet Hanım’ın öncülüğünde kurulan Haymana Siyah Kehribar Madeni İşletme Şirket-i Milliyyesi ile Fatma Nefise Hamm’ın yine madencilikle ilgili faaliyetlerde bulunmak üzere kurduğu İş Yurdu bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Sayfa 176Kitabı okudu
Osmanlı toplumunda kadın, Tanzimat’tan sonra sosyal hayatın her şubesinde yavaş yavaş ön plana çıkmaya ve 19. yüzyılın sonlarına doğru da çalışma hayatında yer almaya başlar; özellikle II. Meşrutiyet’ten itibaren gittikçe hızlanan bu sürecin boyutları daha da genişler. Kadınlar kibrit, konserve, şeker, tütün, kereste, halı, dokuma, kâğıt, sabun, kimya sanayii ve sair iş kollarında istihdam edilmekteydi. Bazı alanlarda çalışan kadın işçi oranı erkeklere nispetle %95’lere çıkabildiği gibi, bazen de %25’lere kadar gerileyebiliyordu. Kadın işçilerin erkeklere tercih edilmesinin nedeni, aldıkları ücretin nispeten çok daha düşük olmasıydı. Kadınların aldığı ücret bazen erkeklerinkinin altıda birine kadar düşebiliyordu.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.