Osmanlı toplumunda kadın, Tanzimat’tan sonra sosyal hayatın her şubesinde yavaş yavaş ön plana çıkmaya ve 19. yüzyılın sonlarına doğru da çalışma hayatında yer almaya başlar; özellikle II. Meşrutiyet’ten itibaren gittikçe hızlanan bu sürecin boyutları daha da genişler. Kadınlar kibrit, konserve, şeker, tütün, kereste, halı, dokuma, kâğıt, sabun, kimya sanayii ve sair iş kollarında istihdam edilmekteydi. Bazı alanlarda çalışan kadın işçi oranı erkeklere nispetle %95’lere çıkabildiği gibi, bazen de %25’lere kadar gerileyebiliyordu. Kadın işçilerin erkeklere tercih edilmesinin nedeni, aldıkları ücretin nispeten çok daha düşük olmasıydı. Kadınların aldığı ücret bazen erkeklerinkinin altıda birine kadar düşebiliyordu.